Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10684 E. 2014/16429 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10684
KARAR NO : 2014/16429
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2012/109-2013/120

DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat A. I. Y. ile karşı taraf adına Avukat A.D. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında ihtiyati tedbir kararı verilip verilemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yargıtay İçtihatları Birleştirilmesi Hukuk Genel Kurulunu’nun 21.02.2014 tarih ve 2013/1 esas, 2014/1 karar sayılı içtihadı birleştirme kararıyla, ihtiyati tedbir talebinin kabulü veya reddine ilişkin mahkemece verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu karara bağlanmış ise de, davaya konu olayda, esas hükmün temyizi ile birlikte ihtiyati tedbir kararına ilişkin verilen ara kararı da temyiz edildiğinden, davalının ihtiyati tedbir talebine ilişkin temyiz talebi anılan içtihadi birleştirme kararı kapsamında bulunmamaktadır.
Davacı vekili tarafından işçilik tazminat ve alacakları istemi ile açılan davada, aynı zamanda davalıya ait araç ve markalar üzerine ihtiyati tedbir uygulanması istenmiştir. Mahkemece, bu istek kabul edilmiş ve tazminat ve alacaklar hüküm altına alınırken, tedbir konusunda karar verilmemiştir. Tedbirin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 397/2. maddesi uyarınca karar kesinleşinceye kadar devam edeceği açıktır.
İhtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı Kanun’un 389/1. maddesine göre, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” İhtiyati tedbir, bu madde hükmü uyarınca kural olarak kendisi çekişmeli olan, bir diğer ifade ile davacının üzerinde ayni hak iddia ettiği malların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacını güder. Bir alacağın güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu ise, İcra ve İflas Kanunu’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olup, bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağlanmaktadır. Bu durumda, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğundan ve ihtiyati tedbir konulan araç ve markalar, uyuşmazlık konusu olmadığından, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.