Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10681 E. 2014/10222 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10681
KARAR NO : 2014/10222
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2013
NUMARASI : 2012/126-2013/101

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde 2004 yılından 03.03.2012 tarihine kadar ara ütücü olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından haksız olarak işten çıkarıldığını, işyerinde hafta içleri 08.00-18.00 arası çalışıldığını, bazı zamanlarda mesaiye kalındığını, hafta sonu her ay farklı günlerde çalışıldığını ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağı istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ayda iki Cumartesi günü dokuz saat çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Oysa, dinlenen taraf şahitlerinin beyanlarından, işyerinde sezon döneminde (Haziran ayı başından ve Ekim ayı sonuna kadar olan dönemde) ve dini bayramlara bir-birbuçuk ay kala, ayda ortalama iki cumartesi çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, anılan dönemler için davacının ayda iki cumartesi çalışma yaptığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerekirken, yılın tümünde iki cumartesi çalıştığının kabulü hatalıdır.
Ayrıca, davacının fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanırken, yıllık izin kullandığı dönemlerin dışlanmaması da usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Öte yandan, davacının yol ve yemek ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yemek ve yol ücretinin fiilen çalışılan günler karşılığı hesaplanarak, otuza bölünmek suretiyle bir günlük karşılığının tespit edilmesi ve buna göre tazminata esas ücretin belirlenmesi gerekirken, fiilen çalışılmayan günler için de yol ve yemek ücretinin hesaplanarak, tazminata esas ücrete eklenmesi isabetsizdir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.