Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10680 E. 2014/11738 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10680
KARAR NO : 2014/11738
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2013
NUMARASI : 2011/250-2013/11

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı ….. P.. Ltd. Şti.’nin sahibi diğer davalı A.. A..’ın çiçek serası işyerinde 21.02.2008-30.06.2011 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, resmi-dini bayram ve hafta tatili ücretlerinin faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek artırmıştır.
Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalılar arasında organik bağ bulunduğu, davacının her iki davalıya ait işyerinde 2009-2011 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı süresi içinde davalılar vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava “iş mahkemesi sıfatıyla” açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya “iş mahkemesi sıfatıyla ” bakmaya devam olunur.
Davanın, 4857 sayılı Kanun’un kapsamı dışında kalması halinde, mahkemenin göresizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı Kanun’un göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanun’un dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, elliden az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde elli dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’un 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1.Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2.Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3.Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4.Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, 4857 sayılı Kanun’un kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir (bekçilik, şoförlük vb.). Bu durumda, yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmelidir.
Somut olayda davacının, davalılara ait sera işyerinde 05.03.2009-30.06.2011 tarihleri arasında iki yıl, üç ay, yirmibeş gün süreyle gece bekçisi ve çiçek, ağaç vs. yetiştiriciliğinde işçi olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Davacının gece bekçiliği yaptığı dönemde 4857 sayılı Kanun’un tabi çalıştığının kabulü doğru ise de, işyerinde sulama işi, çiçek, ağaç yetiştiriciliği vesaire gibi işlerde çalıştığı dönemlerde tarım işinde çalıştığı ortadadır. Buna göre davacının, hangi tarihlerde ne gibi işlerde çalıştığı tesbit edilerek, gece bekçiliği işi dışında çalıştığı süreler yönünden yukarıda açıklanan şartlar değerlendirilerek, yapılan işin tarım işi kapsamında olup olmadığı belirlendikten sonra, bu dönemlerle ilgili iş mahkemesinin görevli olup olmadığı tesbit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 07.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.