Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10620 E. 2014/22411 K. 11.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10620
KARAR NO : 2014/22411
KARAR TARİHİ : 11.07.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2013/118-2013/24

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, bu dava ve birleştirilen dava ile davacının, davalıya ait işyerinde 05.01.2001-18.11.2009 tarihleri arasında harita mühendisi olarak en son aylık net 3.600 USD ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, ihbar tazminatı, kıdem tazminatının ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davacının 05.01.2001 tarihinde harita mühendisi olarak çalışmaya başladığını, ücretinin 3.000 USD olduğunu, çalışmakta olduğu şantiyenin kapanması sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdiğini bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkının olmadığını, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, fazla çalışma ücreti alacağı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu ve işverence haksız olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanadığı, fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarının ortalamasına göre, bir işçinin günde üç saatten çok fazla mesai yapmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı durumu göz önünde bulundurularak davacının, haftanın altı günü günde oniki saat çalıştığı, birbuçuk saatini ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük onbuçuk saat haftalık altmışüç saat çalıştığı, onsekiz saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilmiş ise de, dosya içeriği ve tanık beyanlarına göre, davacının haftada altı gün 07.30-18.30 saatleri arasında günlük onbir saat çalıştığı, birbuçuk saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük dokuzbuçuk saat, haftalık elliyedi saat çalıştığı, haftalık oniki saat fazla çalışma yaptığı, 18.30’dan sonra çalıştığına dair somut bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, fazla çalışma ücretinin, davacının haftalık oniki saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirdi.
Öte yandan, davacı tanıklarının davalıya ait işyerinde davacı ile birlikte çalıştıkları süre tesbit edilerek, belirlenecek bu süre içinde fazla çalışma yapıldığının ispatlandığı, diğer çalışma dönemlerinde fazla çalışma yapıldığının ıspatlanamadığından reddi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.