YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10481
KARAR NO : 2014/12200
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2010/465-2013/13
Hüküm süresi içinde davalı Ç.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ç.. B.. vekili, davacının belediye çalışanı olmadığını, belediyeden herhangi bir alacağının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Çankaya Belediyesi G… ve S….. K…. Derneği herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalı Çankaya Belediye G….ve S…. K….İktisadi İşletmeleri aleyhine açılan davanın husumet yokluğu sebebi ile reddine, Ç.. B.. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılardan Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı fazla mesai yaptığını ancak karşılığı ücretin ödenmediğini iddia etmiş, buna karşılık davalı fazla mesai yapmadığını savunmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, fazla mesai iddiasına dayanan taleplerde fazla mesai yapıldığını ispat yükü işçiye, fazla mesai yapıldığının kanıtlanması durumunda karşılığı ücretin ödendiğini ispat yükü ise davalı işverene düşmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının davalı işyerinde fitnes hocası olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece beyanlarına başvurulan tanıkların çelişkili beyanları dışında davacının fazla mesai yaptığı hususu yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlanmış değildir. Dolayısı ile davacının fazla mesai yaptığı hususu sabit olmadığından fazla mesai ücretine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgeleri göre, davacı, dava dilekçesinde ücretinin hiç ödenmediğini belirterek ücret alacağının hüküm altına alınmasını istemiş, mahkemece davacının tüm hizmet süresinde hiç ücret almadığı kabul edilerek anılan alacak hüküm altına alınmıştır.
Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğinde olup; uygulama ve öğreti de iki başlık halinde ele alınmaktadır. Bunlardan birisi taraf yemini (Kesin yemin), diğeri de resen yemin (hakimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin) dir.
Kesin yemin, ispat yükü kendisine düşen tarafın davanın halline etkili bir vakıanın ispatı için diğer tarafa teklif ettiği yemin olup, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 344 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yemin teklif edecek taraf, ispat yükü kendisine düşen fakat iddiasını veya savunmasını ispat edememiş olan taraftır.
Hakimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin ise 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 356. maddesinde düzenlenmiş olup; maddede yer alan “iddia olunan hususun kesin delillerle ispat edilememiş olması” ve “iddia olunan hususun ispatı için gösterilen delillerin hüküm verilebilecek derecede hakimi ikna edememesi” koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği kabul edilmektedir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Kanun’un 356/2 maddesi uyarınca iddia olunan konunun kesin delillerle ispat edilememiş olması ve iddia olunan konunun ispatı için gösterilen takdiri deliller ile gerçeğe yakın bir şekilde ispat edilmiş olmasına rağmen yargıçta hüküm verecek derecede kanaat oluşturmaması durumunda yargıcın re’sen taraflardan birine yemin teklif edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacının ücretinin ödendiğini gösterir herhangi bir belgenin bulunmaması nedeni ile davacının ücretinin ödenmediği konusunda sunulan kanıtlarla hüküm verecek derecede kanıya varılamadığı için, davacıya yemin teklifi yoluna gidilmeli, davacının usulüne uygun olarak yemini yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hata olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.