Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10461 E. 2014/11890 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10461
KARAR NO : 2014/11890
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2010/91-2013/337

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 15.12.2008 tarihinden itibaren davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalıştığını, raporlu olduğu dönemde 08.01.2010 işyerine uğradığında satış departmanının kapatılacağı gerekçesi ile iş sözleşmesinin feshedildiğinin, tazminatlarının ve alacaklarının ödeneceğinin belirtildiğini, 14.01.2010 tarihinde alacakların ödenmesi için işyerine görüşmeye gittiğinde asgari ücret üzerinden alacaklarının ödeneceğinin belirtildiğini ve ibraname imzalatılmak istendiğini, imzalamaması üzerine alacaklarının ödenmediğini, satış departmanının kapatılmadığını, feshin haksız olduğunu, aylık 1.600,00 TL ücret ile 600,00 TL prim aldığını, ücretinin asgari ücrete denk kısmının banka aracılıyla ödendiğini, bakiye kısmının elden ödendiğini, haftanın altı günü 09:00-21:00 saatleri arasında çalışıtığını, kurban bayramının 3. ve 4. günü ile tüm genel tatil ve ulusal bayram günlerinde çalıştırıldığını, yıllık izin kullandırılmadığını belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 06.01.2009 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını, 07.03.2009-28.04.2009 tarihleri arasında müvekkili şirkette çalışmadığını, 29.04.2009 tarihinde yeniden müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, davacının 2009 Aralık ayında guatır hastası olduğunu ve tedavisinin uzun sürebileceğini, aylık ücretini ister vermeyin isterseniz işe gelmeyecek olmam nedeniyle işten çıkartın dediğini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkililerinin iyiniyetli olarak tedavisini yaptırması ve sağlığı konusunda ortaya çıkacak tabloya göre yine konuşacaklarını beyan ettiklerini, bu görüşmeden sonra 10.12.2009-20.12.2009 tarihleri arasında davacının işe gelmediğini, bu dönemi kapsayan raporda ibraz etmediğini, daha sonra davacının arayarak bildirimde bulunduğunu, 21.12.2009-31.12.2009 tarihleri arasında raporlu olarak çalışmadığını, 31.12.2009- 09.01.2010 tarihlerini kapsayacak şekilde raporunu uzattığını, davacının araması üzerine görüşmek üzere işyerine çağırıldığını, davacının haksız ve fahiş isteklerinin kabul edilmediğini bunun üzerine işe gelmeyeceğini belirterek işyerinden ayrıldığını, 09.01.2010 tarihinden itibaren davacının işe gelmediğini, aylık brüt 700,00 TL ücret aldığını, prim verilmediğini, fazla mesai yapmadığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ücretinin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı en son işyerinde aylık net 1.600,00 TL ücret ile çalıştığını, sattığı daire başına net 600,00 TL prim aldığını ve ayda asgari bir daire sattığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının son aldığı aylığın brüt 700,00 TL olduğunu belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret bakımından seçenekli olarak hesaplama yapılmış ve mahkemece ücret brüt 1.650,00 TL olarak kabul edilen hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur. Tüm dosya kapsamı, emsal ücret araştırmaları, dosyada bulunan tahsilat makbuzu ve davalı işyerinin bankaya hitaben yazdığı yazı hep birlikte değerlendiriliğinde davacının ücretinin net 2.200,00 TL olduğu anlaşılmakla, bu ücrete göre davacının işçilik alacaklarının hesaplanması gerekli olduğundan mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.