Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10457 E. 2014/11887 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10457
KARAR NO : 2014/11887
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2010/856-2013/65

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 01.01.2008 tarihinde davalı belediyeye bağlı olarak özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, 23.11.2010 tarihinde iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, çeşitli taşeron firmalarda kesintisiz olarak çalıştığını, net 1.150,00 TL ücret aldığını, maaşlarının 20 gün gecikmeli ödendiğini, 23 günlük ücretinin ödenmediğini, haftada 3 gün gündüz 2 gün gece vardiyasında 12 saat çalışıtığını, dini bayramlarda kurban bayramı için 2 gün ramazan bayramı için 1,5 gün zamsız ücret ödendiğini, milli bayramlarda ve yılbaşında ücret ödenmediğini, yıllık izin haklarının kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı belediye vekili, husumet itirazında bulunduklarını, davacının iş sözleşmesinin belediye tarafından feshedilmediğini, belediyede resmi mesai saatlerinin uygulandığını, fazla mesaisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı D… Özel Güvenlik Hiz. Ltd. Şti. vekili, davacının kendi isteği ile işyerinden ayrıldığını, davacının disiplinsiz bir çalışan olduğunu, iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedilebileceğini, çalışma saatlerinin davalı belediye tarafından düzenlendiğini, vardiyalı çalışma sistemine göre çalışıldığını ve fazla mesai yapılmadığını, ücret ve yıllık izin alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar tarafından temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin istifa ile sona erip ermediği hususu uyuşmazlık konusudur.
Davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini, davalı ise davacının istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını savunmuştur. Davacı ve davalı tanıkları feshe dair görgüye dayalı beyanda bulunmamıştır. Dosya içerisinde bulunan davacıdan sadır, imza ve içeriği inkar edilmeyen 27.11.2010 tarihli istifa dilekçesinde, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını ifade ettiği görülmektedir.
Somut olayda, davacı istifa dilekçesinde imzaya itirazda bulunmamış, iradesinin fesada uğradığını iddia ve ispat etmemiştir. İstifaya ilişkin fesih beyanının hüküm ve sonuç doğurmasının davalı işverenin kabulüne bağlı olmadığı anlaşıldığından istifa dilekçesindeki, istifa dilekçesinin düzenleme tarihinde düzeltme yapılmış olması istifa dilekçesinin geçersiz olduğu sonucunu doğurmaz. Bu durumda, davacı haklı bir sebep olmaksızın istifa etmek suretiyle işten ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır. Davacı haftada üç gün gündüz iki gün gece vardiyasında 12 saat çalıştığını beyan etmiştir. Davalı belediye işyerinde resmi mesai saatlerinin uygulandığını, fazla mesaisinin bulunmadığını belirtirken, diğer davalı şirket vardiyalı çalışma düzenine göre çalışıldığını, fazla mesai yapılmadığını belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosya kapsamına ve tanık beyanlarına göre davacının ayda 15 gün 08:00-16:00 saatleri arasında günde 7 saat haftada 49 saat çalışmasının bulunduğunu, diğer 15 gün ise 16:00-08:00 saatleri arasında günde 14 saat haftada 98 saat çalışmasının bulunduğunu, bu çalışma süresinin 45 saati fazlasıyla aştığını, buna göre haftalık 18 saat üzerinden fazla mesai alacağının hesaplanacağını belirterek hesaplama yapılmıştır. Davacının dava dilekçesinde belirttiği çalışma süresi dikkate alındığında haftalık 7.5 saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının belirtiği çalışma süresi dikkate alınmadan ve talep aşılarak fazla mesai süresinin tespiti hatalıdır. Bu nedenle mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir.
4-Ulusal bayram genel tatili alacağı bakımından ücret bordrolarında zamsız tahakkuk eden ücretlerin hesaplanan ulusal bayram genel tatil alacağından mahsup edilmemesi hatalıdır.
5-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının giydirilmiş ücretinin tespitinde yemek bedeli ilave edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde davalı işyerinde yemek verilmediğini beyan etmiştir. Bu beyana göre giydirilmiş ücret hesaplamasında yemek Bedelinin dikkate alınmaması gerekli iken giydirilmiş ücret hesaplamasında yemek bedelinin ilave edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.