Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10456 E. 2014/11886 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10456
KARAR NO : 2014/11886
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/91-2013/198

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 17.08.2005-18.08.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde oto bakım onarıcısı olarak çalıştığını, emeklilik şartlarını yerine getirdiğinden işyerinden ayrılmak istediğini belirttiğini ve ayrıca kalan 15 günlük izin ücretini talep ettiğini, ödeme yapılmayınca 05.09.2011 tarihinde şikayette bulunduğunu, Bölge Çalışma Müdürlüğünün yazısında kıdem tazminatının ve yıllık izin ücretinin ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, son net maaşının resmi kayıtlarda 1.020,00 TL olarak belirtildiğini, ancak gerçek ücretinin net 1.200,00 TL olduğunu, resmi kayıtlardaki maaşının maaş açıklaması ile bankaya yatırıldığını, bakiye kısmın kasadan yatan adı altında maaştan bir iki gün sonra hesaba yatırıldığını belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 17.08.2005-21.10.2011 tarihleri arasında çalıştığını, 19.08.2011 tarihinden 21.10.2011 tarihine kadar 49 çalışma gününde devamsızlık yaptığını, davacının çalışma süresi ve prim günü sebebiyle işten ayrılmak istediğine dair talebinin bulunmadığını, davacının brüt 1.020,83 TL ücret aldığını, imzalı ücret bordrolarına göre bu durumun sabit olduğunu, tüm yıllık izinlerini kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı tarafın bildirdiği ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından tespit edilen davacının devamsızlık yaptığı tarih ile davacının emekliliğe hak kazandığına dair yazının verildiği tarihin birbirini tuttuğu,davacının emeklilik hakkını elde etmesi üzerine iş sözleşmesini feshettiği, esasen davalı işyerinde 6 yıl çalışan davacının tazminatlarını bırakarak mazeretsiz ve habersiz olarak işe gitmemesinin hayatın olağan akışına uymadığı, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle sona erdirildiği ve kıdem tazminatı talebinin yerinde olduğu gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı taraf dava dilekçesinde kalan 15 günlük izin ücretinin ödenmediğini belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının bakiye 31 gün yıllık izin süresi tespit edilerek bu süreye göre yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Davacının talebi aşılarak yıllık izin alacağına hükmedilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca davacının talebi dikkate alınarak yıllık izin alacağının hesaplanması gerekirken talep aşılarak yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.