Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10086 E. 2014/12228 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10086
KARAR NO : 2014/12228
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2013
NUMARASI : 2009/768-2013/163

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı işyerinde oymacı olarak işe başladığını, işyerinde mesai arkadaşı ile tartıştığı gerekçesiyle, savunması alınmadan iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin haklı sebebe dayanmadığını ileri sürerek kıdem tazminatını, ihbar tazminatını, resmi tatil ücretini, hafta tatili ücretini, fazla mesai, ücret alacaklarını talep etmiştir.
Davalı davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, işyerinde vardiya sistemi olduğu için fazla çalışma olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiği değerlendirilerek, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre istekler kısmen hükme bağlanmıştır.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacının davalı işyerindeki çalışma arkadaşı ile tartşıması sonucu, çalışana yumruk attığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedildiği anllaşılmıştır. Davalı işyerinde çalışan diğer işçininde iş sözleşmesinin feshedildiği ve davalı işyerine dava açtığı dava sonunda kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının reddedildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/6854 esas sayılı ilam ile onandığı anlaşılmıştır. Davacının yapmış olduğu savunmada da özür dileyerek, yaptığı hatayı kabul ettiği görülmüştür. Bu durumda davacının iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği buna göre de kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının reddi gerektiğinden mahkemece kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususuna gelince,
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı tanıklarının işyerinde 2 veya 3 vardiya halinde çalıştıklarına dair çelişkili beyanlarının olduğu, davalı tanıklarının ise 3 vardiya halinde çalışma olduğunu beyan etmesi karşısında, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden 2 vardiyalı çalışma düzenine göre fazla mesai alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.