Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10001 E. 2014/10268 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10001
KARAR NO : 2014/10268
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2013
NUMARASI : 2012/396-2013/89

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, ücret, prim, fazla mesai ücreti ve genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespit doğrultusunda davacının çalışma saatlerine ilişkin mahkemenin kabulü isabetli ise de, bilirkişi raporunda yapılan hesap dosya içeriğine uygun olmadığı gibi, rapor bu yönü itibariyle hükme esas alınabilecek nitelikte değildir. Tanık anlatımlarına göre, davacının iki haftada toplam 113,5 saat çalışması bulunduğu anlaşıldığından, davacının bir haftadaki toplam çalışma süresi 56,75 saat olmaktadır. Bu anlamda, davacının haftalık fazla çalışma süresi 11,75 saat olduğu halde, bilirkişi tarafından haftalık fazla çalışmanın 13 saat olarak kabulü isabetsizdir. Şu halde, yapılacak iş, davacının haftalık 11,75 saat fazla çalışması olduğu kabul edilerek belirlenecek fazla mesai ücretinin hüküm altına alınmasından ibaret iken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
3-Dosya içeriğine göre, davacının yıllık izin kullandığının anlaşıldığı ancak bilirkişi tarafından bu sürelerin fazla mesai hesabında dışlanmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, davacının yıllık izin kullanıldığı sürelerin fazla mesai hesabında dışlanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.