YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9230
KARAR NO : 2012/28512
KARAR TARİHİ : 17.12.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili, ulusal … ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı işyerinde 2006 Ağustos-12.09.2009 tarihleri arasında çalıştığını, işe girdiği tarihte işyeri … Ayakkabıcılık Ltd. Şti.’ne ait iken, ilk olarak … Sentetik Çuval Ltd. Şti.’ne, sonra da davalı … Plastik Kimya Boya Sağlık Ürünleri A.Ş.’ne devredildiğini, … sözleşmesinin devamsızlık sebebine dayanılarak işveren tarafından haksız feshedildiğini, güvenlik görevlisi olması sebebi ile hafta tatilleri ile ulusal … genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin dava dışı … Sentetik Çuval Ltd. Şirketinden sadece işyeri binası ve makinelerini satın aldığını, şirkteler arasında işyeri devri ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 01.08.2006 -12.09.2009 tarihleri arasında … yerini devralan şirketlere bağlı olarak kesintisiz çalıştığı, davalı şirketin işyerini son olarak devralan işveren olması sebebi ile tüm çalışma süresi üzeriden belirlenen kıdem tazminatından sorumlu olduğu kanaatine varılarak, davanının kısmen kabulüne karar verilmiştir .
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.-İşyeri devrinin … ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı … Kanunu’nun 6 . maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan … sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı kanunun ./..
üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
Değinilen 4857 sayılı Kanun’un 120 . maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir.
Devirden sonra işyerindeki ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının saptanabilmesi için, yürütülen faaliyetin devirden sonra yeni işveren tarafından aynı veya özdeş biçimde sürdürülmesi ölçütü yanında, işyerinin taşınmaz ve taşınır malları ile maddî olmayan varlıkların, işyerinde çalışan işçilerin sayı ve uzmanlık bakımından çoğunluğunun, bunun yanı sıra müşteri çevresinin devredilip devredilmediği, devir öncesi ve sonrasındaki faaliyetler arasında benzerlik olup olmadığı, devir sebebiyle işyerinde faaliyet askıya alınmışsa askı süresi gibi koşullar da göz önünde tutulmalıdır.
4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde yazılı olan “hukukî işleme dayalı” ifadesi geniş şekilde değerlendirilmeli, yazılı, sözlü ve hatta zımnî bir anlaşma da yeterli görülmelidir.
Somut olayda; davacıya ait hizmet döküm cetvelininincelenmesinde 01.08.2006-12.09.2009 tarihleri arasındaki çalışma döneminin üç ayrı işverene bağlı gerçekleştiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu işyerinin, davalı şirket tarafından dava dışı … Sentetik Çuval Ltd. Şti.’den devralındığı, davalı vekilinin duruşmalarda alınan beyanları ile sabittir. Her ne kadar davacı tanıkları, 2006 yılından itibaren davacının aynı işyerinde çalıştığını beyan etmişlerse de, dava dışı … Ayakkabı Ltd. Şti. ile … Sentetik Çuval Ltd. Şti. arasında geçerli bir işyeri devri ilişkisinin bulunup bulunmadığı, uyuşmazlık konusu dönemde, … Ayakkabı Ltd. Şti. ile … Sentetik Çuval Ltd. Şti. tarafından davacınınçalışma kaydının bildirilip bildirilmediği araştırılmamıştır.
Mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumundan ayrıntılı olarak davacının çalıştığı yerler sorulmalı, … Ayakkabı Ltd. Şti. ile … Sentetik Çuval Ltd. Şti’ne ait ticaret sicili kayıtları getirtilerek devir olgusu araştırılmalı, bu hususta taraflara usulüne uygun süre tanınarak delilleri toplanmalı ve davacının çalışma kaydını bildirilen işverenler arasında işyeri devri ilişkisi bulunup bulunmadığı belirlenerek, sonucuna göre davacının hizmet süresi tespit edilmelidir. Dava konusu işçilik alacakları, yapılcak bu araştırma sonucunda belirlenen hizmet süresine göre hesaplanmalı, gerekirse hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.