Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/9199 E. 2012/28505 K. 17.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9199
KARAR NO : 2012/28505
KARAR TARİHİ : 17.12.2012

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, … ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 16.11.2007-13.11.2009 tarihleri arasında çalıştığını, inden itibaren makine operatörü olarak çalıştığını, işyerinin …’ya taşıdığını gerekçesi ile …’da işbaşı yapmasının istendiğini, çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olan görev yeri değişikliğine muvafakat etmemesi üzerine … sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini ve yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ihbar ve kıdem tazminatlarının ödendiğini, işyerinde vardiyalı çalışılması sebebi ile çalışma saatleri ile ilgili iddiaların gerçeğe uygun olmadığını, davacının hak kazandığı fazla çalışma ücretlerinin ilgili aylarda ücret bordrolarına yansıtıldığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki … sözleşmenin davalı işverence haksız feshedildiği kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davacı tarafça işyerinde haftada altı gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalışıldığını, ayda iki defa pazar günü de aynı saatler arasında çalışmanın devam ettiğini ileri sürülmektedir. Davalı taraf, pazar günleri işyerinde çalışma olmadığını beyan etmiştir. Davacı tanıklarından … beyanında, çalışma gün ve saatlerine ilişkin davacının iddiasını doğrulamış ise de, diğer davacı tanığı … 2009 yılı Temmuz ayına kadar haftada altı gün çalışıldığını, bu tarihten sonra ayda iki hafta pazar günü çalışmaya yapmaya başladıklarını beyan etmiştir .
Mahkemece, tanık anlatımları arasındaki bu çelişki giderilmeden, tüm çalışma süresi boyunca davacının ayda iki pazar günü 08.00-18.00 saatleri arasında da çalıştığını kabul etmesi hatalıdır. Buna göre, davalı işyerinde Pazar çalışması yapılıp yapılmadığı, davacı tanık anlatımları arasındaki çelişki giderilerek belirlenmeli, bu konuda davacı taraf 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 169. ve devamı maddeleri gereğince isticvap olunarak beyanları tespit edilmeli ve ortaya çıkacak duruma göre davacının haftalık fazla çalışma süresine ilişkin sonuca gidilmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizdir .
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.