YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8171
KARAR NO : 2012/20181
KARAR TARİHİ : 28.09.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini … sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının işine yeni satış sistemine geçilmiş olması sebebi ile kadro azaltılması yoluna gidildiği nedeniyle son verildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarını, birikmiş yıllık izin ücretini alan davacı işçinin de sözleşmenin sona erdirilmesine razı olduğunu, tarafların sözleşmenin sona ermesi hususunda karşılıklı olarak anlaştıklarını … sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, işverenin davacıya yönelik belirttiği fesih sebebinin yerinde olmadığı, davacının iş akdinin feshinde işletmesel gereklerin olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı gibi davalı şirketin işletmesel kararı uzunca zaman sürdürmesi husunun kabul edilebilir olmadığı, bu hususun işçiler üzerinde tek taraflı baskılar oluşturacağı,ayrıca işçi çıkarmada kıdemli kıdemsiz ayrımı yapılmadığından feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacının 20.06.2005-05.09.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde satış elemanı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 05.09.2011 tarihli fesih bildirimi ile şirketin 2011 yılı tasarruf tedbirleri kapsamında 05.09.2011 tarihi itibariyle tazminatları ödenerek feshedildiği, 07.05.2010 tarihli Yönetim Kurulu Kararında, artan maliyetler sebebi ile bölge müdürlüklerinin kapatılması, binaların ve araçların satılması, personel sayısının azaltılmasına karar verildiği, 04.06.2010 tarihinde, kapatılan bölge müdürlüklerinin yerine bayilik sistemine geçirilmesine karar verildiği, 29.11.2011 tarihinde bayii yöneticisi sıfatıyla işçi alacağının ilan edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, işletmesel kararın tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında tutarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığı, şirketin iş hacminin daralıp daralmadığı, bölge sisteminden bayilik sistemine geçilip geçilmediği, feshin son çare olması ilkesi yönünden, davacının çalıştığı bölgenin kapatılıp kapatılmadığı, kapatılmış ise başka bölgelerde davacıya uygun iş olup olmadığı ve bayilik sisteminde davacının çalışma imkanı olup olmadığı, başka bir bölümde kısa süreli bir eğitimle değerlendirilme imkanının bulunup bulunmadığı, fesihten önce ve sonra davacı ile aynı nitelikte yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı, tarafların … sürdükleri iddialar ve sundukları belgelerde dikkate alınarak gerekirse işyerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak belirlendikten sonra alınacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.