YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6855
KARAR NO : 2012/14169
KARAR TARİHİ : 21.06.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde taşeron işçisi olarak çalışırken, davalı işverenin kadrosuna girerek iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar çalışmasının devam ettiğini, taşeron firmada geçen dönemi için kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödenmediğini, davalı işyerinde taşeron firmalar değiştiği halde davacının vardiya aksatmaksızın aynı işi yapmaya devam ettiğini, taşeronlarda geçen sürelerden davalı işverenin sorumlu olduğunu bildirerek bu döneme ait fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı ve fark yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya tüm işçilik haklarının ödendiğini, davacının taşeron firmadan istifa ederek ayrılması sebebiyle taşeron işçisi olarak çalışmış olduğu döneme ilişkin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı isteyemeyeceğini, davacıya baskı ile istifa dilekçesi imzalatmış olma iddiasının gerçek olmadığını, dava konusu yapılan işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece hesap bilirkişisi raporuna itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olduğu, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği düzenlenmiştir
Somut olayda davacı vekili yargılama aşamasında bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen raporda belirtilen miktarlar dikkate alınarak Kdz. … 1. İş Mahkemesinin 2011/1505 esas sayılı dosyası ile alacak davası açmış, mahkemece dosyaların birleştirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanları içeren dilekçe ekinde sunulan belgeler uyarınca alınan ek raporda yıllık ücretli izin miktarında indirim yapılmıştır. Mahkemece alınan ek bilirkişi raporu da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilirken “davacı vekilinin bilirkişi raporuna göre ek davasını açtığı, talep edilen miktar ile kabul olunan miktar arasındaki farkın davalı tarafça bilirkişi raporu alındıktan sonra dosyaya sunulan belgelerden kaynaklandığı ve davacının kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile reddedilen miktar yönünden davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım üzerinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323/ğ. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece belirtilen gerekçe ile davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 436/2, 438/7. maddeleri uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın “Davacı vekili bilirkişi raporuna göre ek davasını açtığından, talep edilen miktar ile kabul olunan miktar arasındaki farkın davalı tarafça bilirkişi raporu alındıktan sonra dosyaya sunulan belgelerden kaynaklandığı, davacının burada kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, reddedilen miktar yönünden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri taktirine yer olmadığına,” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “Reddedilen miktar üzerinden avukatın … ve mesaisi avukatlık ücreti tarifesi de nazara alınarak 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” cümlesinin hüküm fıkrasına eklenmesi suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.