YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6639
KARAR NO : 2012/26835
KARAR TARİHİ : 30.11.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin davalı üst işveren Bandırma Güven Karahan Devlet Hastanesinde en son … Güvenlik sistemleri Endüstriyel Temizlik Ürünleri- Kurye Dağıtım Taşımacılık-İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti bünyesinde olmak üzere çeşitli alt işverenler nezdinde 01/09/2001 tarihinden 01/03/2010 tarihine kadar sürekli çalıştığını, emeklilik nedeniyle iş yerinden ayrıldığını, kıdem tazminatının kendisine ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş,talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 14.12.2011 tarihinde artırarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; husumet itirazları olduğunu, bakanlığın işveren veya alt işveren olmadığını, ihale ve emanet yoluyla iş yaptıran idare olduğunu, hastanenin hiçbir işçi ile hizmet akdi imzalamadığını, hizmet akdini imzalayanın idareden ihale ile iş alan gerçek veya tüzel kişi firma olduğunu, hastanenin bir yıllık olarak temizlik hizmetleri alım ihalesi yaptığını, davacının emekli olduğu 01/03/2010 tarihine kadar hastane temizlik ihalesini alan Lider Güvenlik Sistemleri Endüstriyel Temizlik Ürünleri- Kurye Dağıtım Taşımacılık İnşaat San. Ve Tic. Ltd şirketinin elemanı olduğunu, hastanenin sağlık hizmeti verdiğini, davacının çalıştığı şirketin ise temizlik şirketi olduğunu, davacının davalının işçisi olmadığını, davacının işe girdiğini iddia ettiği 2001 yılından bu yana hastanede ihale almış temizlik şirketlerinin isim ve adreslerinin belirlenerek davanın ihbarını istemiş, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 18/09/2001-28/02/2010 tarihleri arasında farklı taşeron şirketlerin işçisi olarak devlet hastanesinde çalıştığı, davalı Bakanlığın ihalelerle taşeron şirketlerden hizmet alımı yaptığı, bu kapsamda üst işveren olduğu, bakanlığın üst işveren olarak davada taraf sıfatı bulunduğu ve davacının taleplerinden alt işverenlerle birlikte sorumluluğunun bulunduğu, davacının emeklilik nedeniyle işten ayıldığı ve kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddianın ileri sürülmesi, savunmanın yapılabilmesi ile delillerin eksiksiz olarak toplanılıp tartışılabilmesi öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan, davaya bakılamaz, yargılama yapılamaz.
Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın çıkarıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal dinlenme ve savunma hakkı kısıtlanmış olur. Duruşma gün ve saatinin kalemden öğrenilmesine yönünde usul ve tebligat hukukunda düzenleme olmadığından, bu yönde verilen bir karar yasaya aykırı kabul edilecektir.
Tebligat Kanunu ve bu kanunun uygulanması için çıkarılan tüzüğün hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Dolayısı ile bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hakim doğrudan, kendiliğinden denetlemelidir.
Adreste tebligat esası kabul edildiğinden, tebligatın tebliğ yapılacak gerçek veya tüzel kişinin bilinen en son adresinde yapılmalıdır.
Tebligat yapılacak kişi, tebliğ evrakında belirtilen adreste bulunmaması ve bu nedenle tebligat yapılaması halinde adres araştırması yapılmalıdır.
Tebligat yapılacak kişinin nereye gittiği ve ne zaman döneceği belli değilse, tebligatı alacak kişi ölmüş veya gösterilen adreste daimi olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebligat memurunca saptanmamış ise tebligat evrakına bu durum açıkça yazılmalı ve tebligat evrakı bila tebliğ çıkış merciine iade edilmelidir.
Daha önce usulüne uygun tebligat yapılan adresin değiştirilmesi halinde, kişinin yeni adresini bildirmesi gerekir. Yeni tebligatlar artık yeni adrese yapılmalıdır. Bildirilmez veya yeni adrese tebligat yapılamadığı takdirde, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca önceki bilinen adresine yapılacaktır.
Tebligat Kanunu’nun 35/son maddesi ile daha önce tebligat yapılamayan adrese de aynı madde uyarınca tebliğ yapılma olanağı getirilmiştir. Buna göre taraflar arasında yapılan, imzası resmi makamlar önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da 35. madde hükümlerin uygulanmalıdır.
Dosya içeriğinden, davalının, 2001 yılından itibaren hastanede ihale alan temizlik şirketlerinin isim ve adreslerinin belirlenerek, davanın bu şirketlere ihbarını istediği, davanın ihbarının şirketlerin hastane kayıtlarında belirtilen adreslerine yapıldığı, davanın ihbarının … Güvenlik Sistemleri Endüsriyel Temizlik Ürünleri Kurye Dağıtım Taşımacılık İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine, … Limited şirketine, … Güvenlik Sistemleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited şirketine tebliğ edildiği,… Medikal Sanayi ve Ticaret Limited şirketine, … Temizlik Güvenlik Hizmetleri Gıda Sanayi ve Ticaret Limited şirketine, …Güvenlik Temizlik Nakliyat Yemek Üretim Hizmetleri Ticaret Limited şirketine ve Özer-Ay Temizlik Büro Kal. Güv. Mutfak Hiz. Tic. Ltd. Şirketi ile …Güvenlik Temizlik Nakliyat Yemek Üretim Hizmetleri Ticaret Limited şirketi, … Temizlik Gıda Güvenlik İnşaat Ticaret Limited şirketi ortak girişimine adresten taşındıkları ve yeni adreslerinin bilinmediği nedeniyle tebligatların iade edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; davalının, davanın ihbarını istediği şirketlerden tebligat yapılamayanların adreslerinin ilgili Ticaret Odalarından araştırılarak tebligat yapılmasını 19.01.2012 tarihli celsede talep ettiği, Mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmış olup, davanın ihbarının talep edildiği şirketlerin adreslerinin araştırılarak, tesbit edilen adreslerine tebliğ yapıldıktan sonra varsa bildirecekleri deliller de toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken davalının savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.11.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.