Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/6626 E. 2012/26887 K. 30.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6626
KARAR NO : 2012/26887
KARAR TARİHİ : 30.11.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, haftasonu fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdiğini belirterek, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta sonu fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve ödenmeyen ücret alacağı istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının tüm alacaklarını eksiksiz olarak aldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ayrıca hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hüküm altına alınan alacaklarının sadece tanık beyanlarına dayanılarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalı belediyenin bir kamu kurumu olduğu ve kamu kurumlarında yapılan çalışmaların, harcamaların ve gelir ve giderlerin kayıt ve belgeye bağlanmasının zorunlu olduğu dikkate alındığında dava konusu isteklerin salt tanık sözlerine dayanılarak kabulü isabetli olmamıştır.
Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın altı günü çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Oysa, taraf tanıkları, davalıya ait işyerinde cumartesi gününün çalışma günü olup olmadığını net bir şekilde belirtmemişlerdir. Davalı belediyeye yazı yazılarak, davacının dava konusu alacakların ait olduğu dönemde çalıştığı işyeri ve yaptığı işle ilgili kayıt ve belgeler, puantaj kayıtları, nöbet çizelgeleri, görev belgeleri, davalı belediyenin hafta tatili günlerine ait çalışma düzenini belirleyen belgeler getirtilmeli ve cumartesi gününün olağan çalışma günü olup olmadığı hususunda taraf tanıklarının tekrar ifadelerine başvurumalı ve tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacağının bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça tespit edilerek sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.