YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5529
KARAR NO : 2012/17910
KARAR TARİHİ : 11.09.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 06.05.2009 tarihinden 23.11.2010 tarihine kadar davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından tek taraflı ve haksız olarak savunması dahi alınmadan feshedildiğini, feshin kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu; işverenin amacının ise sendikaya üye olup haklarını arayan personele ayrımcılık yaparak işten çıkarmak olduğunu, müvekkilinin asıl işvereni olan Ada Site Yönetiminin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesi gereğince işçilik hakları konusunda alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunu belirterek feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine, işe iade edilmediği takdirde iş güvencesi tazminatı ile dört aylık ücret ve diğer sosyal hakların davalıdan tahsiline, mahkemece verilecek işe iade kararına uyulmaması halinde, feshin kötü niyetle (sendikal sebeple) yapıldığı dikkate alınarak bir yıllık ücret tutarında tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri A.Ş. vekili beyanlarında özetle; davacının işyerinde bir grup halinde hareket ederek diğer işçiler üzerinde şirket menfaatleri aleyhine baskı kurduğunu, sendikalı olduğu için işten çıkarıldığı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, şirkette sendikalı olarak çalışan ve çalışmaya devam eden birçok işçi bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ada Site Yönetimi vekili beyanlarında özetle; diğer davalı şirket ile aralarında iş sözleşmesine dayanan bir ilişkinin bulunduğunu, bu tür birçok firmadan hizmet aldıklarını, bu tür şirketlerle aralarında alt işveren türü bir ilişkinin bulunmadığını, konunun sadece davacı ve diğer davalıyı ilgilendirdiğini belirterek esasa ilişkin cevap hakları saklı kalmak üzere davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme tarafından, toplanan delillere göre feshin sendikal sebebe dayanmadığı; davalı … Site Yönetimi’nin site güvenlik işlerini davalı … Güvenlik Koruma Hizmetleri A.Ş’nin üstlendiği, davalı … Güvenlik A.Ş’nin Kent Plus Site Yönetiminde yürüttüğü işin yardımcı iş veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren iş olmadığı, işçilerini sadece …işyerinde çalıştırmadığı, başka projelerde de işçi çalıştırdığı, bu sebeple her iki davalı arasında alt işveren-üst işveren ilişkisinin bulunmadığı; iş sözleşmesinin davacının diğer çalışanlar üzerinde baskı kurarak işvereni Sosyal Güvenlik Kurumuna şikayet ettirmek istemesi, davalı şirket aleyhinde faaliyetlerde bulunması sebebiyle 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesi gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan sebeplerle haklı sebebe dayanılarak feshedildiği belirtilerek davalı … Güvenlik Koruma Hizmetleri A.Ş. hakkında açılan davanın esastan reddine, davalı …. Site Yönetimi hakkında açılan davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamınına göre taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık iş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 18/3-c maddesinde, mevzuattan ve sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmanın fesih için geçerli bir sebep oluşturmayacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda haklarını elde etmek amacı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan toplu şikayet sonrası iş sözleşmesi feshedilen davacı doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış sergilemiş sayılmayacağı gibi, dosya kapsamına göre feshin haklı veya geçerli sebeple yapıldığı davalı işverence ispat edilememiştir. Öte yandan mahkemenin feshin sendikal sebebe dayanmadığı yönündeki saptamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ikinci uyuşmazlık davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 7. fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır.
4857 sayılı Kanun’un 2/7 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl
işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarıda belirtilen hüküm sebebi ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Somut uyuşmazlıkta, davalılar arasında güvenlik hizmeti işinin yapılması için sözleşme düzenlendiği, davacı işçinin işvereni olan … Güvenlik Koruma Hizmetleri A.Ş.’nin bu işi üstlendiği, davacının münhasıran davalı site yönetimine ait işyerinde çalıştığı, yapılan işin niteliği, davacı ve davalı tanık beyanları ile dosya kapsamında toplanan deliller değerlendirildiğinde, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, davacının iş sözleşmesinin davalı alt işveren tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle, mahkemece davacının alt işveren işyerinde işe iadesine, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı işe iadenin mali sonuçlarından alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınarak işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken feshin haklı sebeple yapıldığı gerekçesiyle davalı … Güvenlik Koruma Hizmetleri A.Ş.’ye yöneltilen davanın esastan, davalı Kent Plus 3352 Ada Site Yönetimine yöneltilen davanın husumet sebebi ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı alt işveren tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının … Güvenlik Koruma Hizmetleri A.Ş.’deki işyerine İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacının yaptığı 211,05 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 11.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.