Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/5525 E. 2012/18391 K. 14.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5525
KARAR NO : 2012/18391
KARAR TARİHİ : 14.09.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … Uysal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; müvekkilinin 08.07.2008 tarihinde davalı şirket bünyesinde Acil Tıp Teknisyeni olarak çalışmaya başladığını, davacıya işveren tarafından 30.09.2011 tarihinde işe gelmemesi, iş sözleşmesinin feshedildiğinin şifahi olarak söylendiği, davalı işveren tarafından feshe ilişkin herhangi bir yazılı bildirimde bulunulmadığı, hiçbir gerekçe … sürülmediği, feshin geçersiz olduğu, iş sözleşmesinin feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine, davacının kanuni sürede işe başlamak için başvurması halinde, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süreye ilişkin, en fazla dört aylık ücreti ve diğer haklarının ödenmesinin tespitine, davacının kanuni sürede başvurması halinde davalı işverence en son yaptığı işe uygun olarak işe başlatılmaması hali için belirlenecek iş güvencesi tazminatının sekiz aylık ücreti tutarında belirlenerek müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri gereği haklı ve usulüne uygun olarak 05.10.2011 tarihinde ihtarname ile feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinin 30.09.2011 tarihinde şifahi olarak feshedilmediğini, davacının 30.09.2011 tarihinden itibaren izinsiz ve özürsüz olarak işyerine gelmediğini, bunun üzerine davacıya ihtarname gönderilerek işyerine davet edildiği, bu davete icabet etmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceğinin yazılı olarak kendisine bildirildiği, davacının işe gelmemesini kimin söylediğinin de belli olmadığını, devamsızlık sebebiyle haklı olarak feshedildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının sigorta çıkışının 30.09.2011 tarihinde yapıldığı, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra tutulan devamsızlık tutanaklarının hükme dayanak yapılamayacağı, sigorta kayıtlarında 30.09.2011 tarihinde prim ödeme gün sayısı bulunan davacının 30.09.2011 tarihinde işe gelmediğine ilişkin devamsızlık tutanağına dayanarak iş sözleşmesinin feshedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Somut olayda, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Şöyle ki;
1-Mahkemece davacının sigortalı hizmet cetvelinde belirtilmiş olan işten ayrılma tarihine göre iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği kabul edilmiş ise de, devamsızlık durumunda çalışılmayan günler için işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim ödeme yükümlülüğü bulunmadığından sigortalı hizmet cetvelinde gösterilen tarihte hizmet sözleşmesinin feshedildiği kabul edilemez. Bu sebeple işten ayrılma bildirgesinin hangi tarihte düzenlendiği ve kuruma hangi tarihte verildiği belirlenmeden sözkonusu tarihe itibarla sonuca gidilmesi isabetli değildir.
2-Davacı, işveren tarafından 30.09.2011 tarihinden itibaren işe gitmemesinin istendiğini iddia ettiğine göre, bunu davacının ispat etmesi gerekir. Bilgisine başvurulan tanıkların beyanı genel olarak duyuma dayalı olup, kendilerinin de aynı sebeplerle işten çıkartıldıklarını bildirmişlerdir. Davacı tanıklarının işverene karşı davaları olup olmadığı araştırılmadığı gibi, işten çıkartıldıklarını bildirdiklerine göre anlatımları da inandırıcı bulunmamaktadır.
3-Somut olayda doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacıdan kendisine işe gelmemesini söyleyen işyeri çalışanının kim olduğu tespit edilmeli ve gerekirse bu kişinin de bilgisine başvurulmalıdır. İşten ayrılma bildirgesinin düzenlenme ve kuruma verildiği tarihler belirlenmeli, davacının gerçekten işveren tarafından 30.09.2011 tarihinden itibaren işe gelmemesinin istenip istenmediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Gerçekten böyle bir istek nedeniyle davacı işe gitmemiş ise, devamsızlık hukuki sonuç doğurmayacağından şimdiki gibi davanın kabulüne, aksi taktirde davacının 30.09.2011 tarihinden itibaren haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın işe devamsızlık sebebiyle yapılan feshin haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.