Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/5343 E. 2012/18338 K. 14.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5343
KARAR NO : 2012/18338
KARAR TARİHİ : 14.09.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde müvekkilinin davalı işyerinde çalıştığını, şirket yetkililerinin 16/08/2011 tarihinde Akyazı Noterliği kanalı ile gönderdikleri ihtarname ile firma yetkililerinin bilgi ve onayı olmaksızın farklı adres ve kişilere firmaya ait betonun satıldığı ve elde edilen kazancın şirkete verilmediği, firmaya ait aracın başka güzergahlara götürüldüğü, firmaya ait büyük tonajlı aracın zemin kontrolü yapılmaksızın tehlikeye sokulduğu, artan betonun usulüne uygun dökülmediği gerekçeleriyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, betonun dökülmesinin firma tesislerinin komşusu olan köylerle arasında sorun olduğu firmanın defalarca şikayet edildiğini, Haziran 2011 tarihine kadar artık betonun dökülebilmesi için firmanın her üç tesisinde de işçi ve şoförlere gösterilen bir beton havuzu bulunmadığını, davacı dahil tüm şoförlere ilk zamanlar tesisin yakınında bulunan tarlalara betonun dökülmesi söylenmiş olduğunu vatandaşların şikayetçi olmaları üzerine betonun tesislere getirilmeden uygun bir yere dökülmesinin söylendiğini, hazır betonun iki saat içinde tüketilmediği takdirde donarak araçtan kırılarak çıkarılabildiğini, davacı ve diğer şoförlerin firmanın bu isteği üzerine artık betonu boş buldukları yerlere ve müşterinin gösterdiği uygun yerlere dökmeye başladıklarını, davacının artık betondan menfaat temin etmediğini, davalının müşterinin gösterdiği yerlere betonun dökülmesini de farklı adreslere betonun dökülmesi olarak ihtarnamede dile getirdiğini oysa satılan betonun fazlası olan artık betonun malikinin davalı değil satın alan müşteri olduğunu bu sebeplerle fesih işleminin iptali ile davacının işe iadesine, davanın kesinleşmesine kadar boşta geçen dört aylık ücretin ve işe başlatılmama halinde ödenecek sekiz aylık tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, hangi sebeple olursa olsun davacının artık betonu başkasına satmasının doğru bir hareket olmayıp firmanın itibar kaybetmesine sebep olduğunu, artık betonun dökülmesi için firmanın artık beton döküm yerlerinin mevcut olduğunu bu sebeplerle davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece davacının iş sözleşmesi mikserde kalan betonları uygunsuz bir şekilde başkalarına sattığı için feshedildiğini, ancak dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde şirketin artık betonların dökülmesi için şoförlere ayrı bir yer göstermediğinin anlaşıldığını, davalı tarafın sözleşmenin feshi için gösterdiği sebebinin haklı olmadığını, işyerince zaten öncesinde artık betonun nereye döküleceği, kamyonların nasıl temizleneceği konusunda süregiden bir uygulama olmadığını, davacının iş sözleşmenin feshi için geçerli bir sebep de bulunmadığını iş sözleşmenin haklı veya geçerli bir sebeple feshedilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirkette mikser operatörüdür. İş sözleşmesi davalı tarafından mikserde kalan betonları satarak haksız kazanç elde etmesi, firmaya ait aracı başka bir güzergahtan götürüp beton döküm esnasında normalden fazla mazot yaktırması, firmaya ait büyük tonajlı aracı zemin kontrolü yapmadan tehlikeye sokması ve artan betonu usulüne uygun dökmeyerek mukavemet problemi oluşmasına ve böylece firmanın piyasa itibarına zarar verebilecek olması sebeplerine dayanılarak haklı sebeple bildirimsiz olarak feshedilmiştir. Davacının firmanın aracını başka bir güzergahtan götürdüğü, zemin kontrolü yapmadığı için büyük tonajlı aracı tehlikeye soktuğu davalı tarafından kanıtlanamamıştır. Davacı artan betonu başkalarına verdiğini kabul etmektedir. Ancak bunu firma yetkililerinin bilgisi dahilinde yaptığını ispat edememiştir. Davalı tanığı aynı zamanda firma yetkilisi … davacıyı kendi aracıyla takip ettiğini bir toplantı düzenleyerek artan betonu başkalarına vermemeleri gerektiğini aksi halde işten çıkarılacaklarını bütün şoförlere söylediğini ancak davacının bu işe devam ettiğini beyan etmiştir. Davalı firma hazır beton satarak ticari faaliyetini sürdürmektedir. Artan betonun müşteri haricindeki kişilere verilmesi davalının ticari itibarını zedelemektedir. Olayda işçi işveren arasındaki güven ilişkisi zarar görmüştür. Davacının sözleşmesinin feshedilmesinde geçerli sebep olduğu gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Belirtilen sebeplerle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve dairemizce aşağıda yazılı olduğu gibi hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 178,00 TL’nin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine 14/09/2012 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.