YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5127
KARAR NO : 2012/18331
KARAR TARİHİ : 14.09.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının Ordu Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinin üstlendiği birtakım işleri üstlendiğini ve bu işler için işçi çalıştırdığını, davacının bu işyerinde 1 Mayıs 2006 tarihinden itibaren çalıştığını, davacının 2010 yılı sonlarında hastalığı sebebiyle rapor kullanıp 21/01/2011 tarihinde raporunun sona erdiğini hafta sonu olması sebebiyle 24/01/2011 tarihinde işe başladığını çalışmakta iken başhemşirenin sözlü olarak artık hastanede çalışmayacağını bildirdiğini, davacının başhekimle görüştüğünü, başhekimin davalı ile görüşmesi gerektiğini, davacının davalıya ulaşamadığını, kanuna aykırı olarak feshin sebepleri ile birlikte davacıya yazılı olarak bildirilmesi gerekirken kanunun bu açık hükmüne davalı tarafından uyulmadığını, fesih yazılı olarak bildirilmediğinden bir aylık sürede dava açılmasının sözkonusu olmadığını, davacının 31/12/2010 tarihi itibariyle iş sözleşmesinin feshedildiğini öğrendiğini ve dava açtığını, feshin haksız ve kötüniyetli olduğunu bu sebeplerle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, işe başlatmama halinde davacıya ödenmesi gerekli iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücretin belirlenmesine ve davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının 01/01/2010 tarihinden itibaren davacının işvereni olduğunu, hastanedeki işi ihale ile aldığını, 31/12/2010 tarihi itibariyle yapılan işin bittiğini, işçilerin sözleşmelerinin feshedildiğini, davalının yeni açılan ihaleyle hizmeti 16/01/2011 tarihinde satın aldığını yapılacak işte işçi sayısının belli olduğunu bu sebeple haksız fesih olmadığını ayrıca davacının çalıştığı süre boyunca sürekli rapor alarak işten kaçtığını kesintisiz bir çalışması olmadığı için tazminata hakkı olmadığını bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece işten çıkış bildirgesinin incelenmesinde çıkış sebebi olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesinin belirtildiği, feshi ihbar yazısında herhangi bir sebep belirtilmediği, davalının cevap dilekçesinde 25/II-e maddesi uyarınca doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar sebebiyle haklı sebebe dayanarak feshedildiğinin belirtildiği böylelikle davalı tarafın çelişkili davranış yasağına aykırı hareket ettiği dolayısıyla davacının 4857
sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin sona erdiğinin kabulünün gerektiği 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca geçerli bir fesihten söz edebilmek için feshin yazılı olarak yapılması ve fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilmesinin gerektiği, davalının fesih bildirgesinde fesih sebebini açık ve kesin olarak bildirmediğinden yapılan feshin geçersiz olduğu, davalının feshin geçirli sebebe dayandığını ispatlayamadığı, işçinin savunması alınmadan işçinin davranışı, verimi ve işyerinin devri sebebiyle hizmet sözleşmesinin feshedilemeyeceğinden feshin hukuka aykırı olduğu ve feshin son çare olmadığı ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve işe iadeye karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı Kanun uyarınca iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini … süren işçinin fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade davası açması gerekir. Kanunda belirtilen bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Fesih sözlü olarak yapılmış yazılı bildirimde bulunulmamışsa bir aylık hak düşürücü süre sözlü bildirimden itibaren başlar.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde raporunun bitiminden sonra mesaiye başladığı gün başhemşirenin kendisine sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini, davalıya ulaşmaya çalıştığını bir yetkilinin sözleşmenin feshedildiğini kendisine söylediğini belirtmiş davacı tanıkları da aynı şekilde beyanda bulunmuşlardır Davacının raporu 08/01/2012 cumartesi günü bitmiş davacı mesai günü olan 10/01/2012 tarihinde işe gelmiş iş sözleşmesi bu tarihte sözlü olarak feshedilmiştir. Feshin geçersizliği ve işe iade davası açmak için kanunda belirtilmiş olan bir aylık hak düşürücü süre bu tarihten itibaren başlar. Yazılı fesih bildirimi yapılmaması sürenin işlemesine engel değildir. Davacının iş sözleşmesi 10/01/2012 tarihinde sözlü olarak feshedilmiş davacı işe iade davasını bir aylık süre geçtikten sonra 04/05/2011 tarihinde açmıştır. Mahkemece bir aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle 4857 sayılı Kanun’un 20/3 maddesi uyarınca mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve dairemizce aşağıda yazılı olduğu gibi hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı, 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 14.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.