YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3185
KARAR NO : 2012/20178
KARAR TARİHİ : 28.09.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini … sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini … sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, somut olayda, yapılan sayımda kasada madeni bozuk para kısmında açık olduğu (220,80-TL) tespit edilmiş ise de, bu açığın diğer kasalara gün içinde bozuk para ihtiyacı sebebi ile olduğunun sorumlu kişi tarafından tanık olarak beyan edildiği, açık miktarının bir aylık ücretten az olduğu, davacının acele ile sayım yapmadan tesliminden de kaynaklı olabileceği, davacının bu durum benzeri davranış örneği bulunmadığından cezanin ihtar, maaş kesimi veya uyarı şeklinde yapılabileceği, açıkça davacıya yüklenemeyecek bu davranışın haklı nedenle feshi gerektirmediği, davacının kasada açık çıkması şeklindeki eylemi davalının davacının iş akdini haklı nedenle fesih sebebi oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/11. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara … açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının 204.06.2005- 29.07.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde mağaza sorumlusu olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin, 29 Temmuz 2009 tarihli … Noterliğinin 13760 nolu ihtarnamesi ile, davacının mağaza sorumlusu olarak çalıştığı mağazada 26.07.2009 tarihinde yapılan incelemeler neticesinde kasada 220.80 TL açık olduğunun tesbit edildiği, sözlü savunmasında kasayı saymadan devraldığını ve 25.07.2009 tarihinde kasa sayımında bozuk para ve yedek posu kontrol etmeden kasayı hesapladığını sözlü olarak belirttiği, yazılı savunma vermediği, bu eylemler nedeniyle şirketin zarar ettiği belirtilerek 4857 sayılı Kanun’un 25/II-e maddesince 25/07/2009 tarihinde bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiği 26/07/2009 tarihinde yapılan kasa sayımında 95 TL bozuk para ve 125.80 TL yedek posta olmak üzere toplam 220.80 TL açık bulunduğu, davacıdan sorulduğunda, kasayı saymadan devraldığını ve 25.07.2009 tarihinde kasa sayımında bozuk para ve yedek posu kontrol etmeden kasayı hesapladığını beyan ettiği, diğer görevlinin de kasayı saymadan devrettiğini beyan ettiği, üç gün içinde yazılı savunmada bulunacaklarını beyan ettikleri hususlarının davalı tanıklarınca hazırlanan yazıda belirtildiği, bila tarihli yazıda, 26.07.2009 tarihinde yapılan ana kasa incelemesinde 150 TL olması gereken yedek posta 24.20 TL olduğu, 125.80 TL eksik, madeni parada 95 TL eksik ana kasada 31.55 TL eksik bulunduğu toplam eksiğin 230.80 TL olduğu, 10 TL nin akşam kasa çıkışından kaynaklandığının tesbit edildiği, davacının görev tanımında, hergün düzenli olarak … kasa sayımını yaparak kasa sayım tutanağını düzenlemek, personeli kontrol etmek için kasa sayımları yapmak, çalıştıkları süre sonunda kasiyerlerden paraları kontrol edip teslim almak ve kasaya koymak işlerinin sayıldığı, görev tanımının davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının görev tanımında belirtilmesine rağmen kasayı saymadan devraldığı ve kasa sayımında bozuk para ve yedek posu kontrol etmeden kasayı hesapladığı, bunun sonucu olarak kasada açık çıkmasına neden olarak görevinin gereklerini yerine getirmediği, işverenin güvenini kötüye kullanarak, güvenin sarsılmasına neden olduğu dikkate alındığında, davacının bu olumsuz davranışları daha önce bu konuda ihtar veya uyarı almamış olması nedeniyle 4857 sayılı Kanun’un 25/11. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasa da, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlar niteliğinde olduğu ortada olup, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmesi şartlarının oluştuğu gözetilmeden davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
l-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 94,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 28.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.