Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/29019 E. 2012/29996 K. 28.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/29019
KARAR NO : 2012/29996
KARAR TARİHİ : 28.12.2012

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı (…) avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin taşeron işçisi olarak … Numune Hastanesi’nde çalıştığını, davalılar arasında muvazaa bulunduğunu, davacının gerçekte davalı … işçisi olduğunu, … sözleşmesinin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve dört aylık ücret ile sekiz aylık ücret tutarı tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının taşeron işçisi olduğunu, Sağlık Bakanlığına husumet yöneltilmesinin usulsüz olduğunu ve muvazaa iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, davacının 04.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında çalıştığını, hizmet süresinin dolması sebebiyle … sözleşmesinin feshedildiğini ve işçilerin işe alınması, çıkarılması ve yönetimlerinde hastanenin yetkili olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
Somut olayda; davalı … ile davalı şirket … Turz. Tem. Gıda ve …. A. Ş. Arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davalı şirket ile … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği arasında 03.01.2011 tarihli malzemesiz genel temizlik ve teknik destek hizmeti alımı işine ait sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olduğunun kabul edilmesi isabetlidir. Acak davacının hangi işyerinde işe iadesine karar verildiğinin belirtilmemesi ve davacı lehine hükmedilen tazminat ve ücret alacağından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaması doğru olmamıştır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı … Turz. Tem. Gıda ve …. A.Ş. deki işine iadesine,
3-Davacının kanuni sürede başvurusuna rağmen işverenin işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi fesih şekli ve sebepleri dikkate alınarak takdiren işçinin beş aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleştiği tarihe kadar gerçekleşen dört aya kadar ücret ve haklarının ödenmesine, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacının yapmış olduğu 462,65 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kesin olarak 28.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.