YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2886
KARAR NO : 2012/18019
KARAR TARİHİ : 13.09.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli ve haklı bir sebep olmadan feshedildiğini … sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının daha öncede Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgelerini geç verildiğinden şirkete idari para cezası uygulandığını ve bu konuda uyarı verildiğini şimdi ise davacının hatalı işlemlerinden dolayı vergi cezası kesildiğini bu sebeple yapılan soruşturma sebebiyle işyeri yönetmeliğine göre davacının izine çıkarıldığını, 347.019 TL vergi para cezası ile şirketi maddi zarar uğratarak itibarını da zedelediğini tüm bu davranışları sebebiyle sadakat borcuna aykırı davranarak güveni sarstığından iş sözleşmesinin haklı sebebe dayalı olarak feshedildiğini ve bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece bilirkişi görüşü gibi fesih işleminin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19 maddesindeki usule uygun ve sürede gerçekleştirilmediğinden feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 25 ve devamı maddeleridir.
Dosya içeriğinden, davalı işyerinde 03.01.1996 tarihinde işe giren davacının, iş sözleşmesinde görevinin idari işler olarak belirtildiği dosya kapsamına göre ise muhasebe bölümünde çalıştığı, 12.11.2010 tarihli fesih bildiriminde iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25-II maddesi uyarınca feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür. Vergi Dairesinin 30.04.2010 tarihli yazısında işyerinde 2004 yılı enflasyon düzeltme zararının beyannamede bulunmaması SMMM ve YMM tebliğlerine göre tam tasdik raporlarının olmaması yatırım indirimine dair tasdik raporunun olmaması sebepleriyle 347,019 TL vergi cezası tahhakkuk ettirildiği ve işverenle vergi dairesi arasında bu cezanın ödenmesi konusunda 14.01.2011
tarihinde taksit anlaşması yapıldığı, şirketin bu sebeple yaptığı soruşturma sonunda 10.11.2010 tarihli tutanakta verilen cezanın sebebi olarak davacının görevini ihmal ettiği ve hatalı işlemde bulunduğunun tespit edildiğinin belirtildiği ve 12.11.2010 tarihli Yönetim Kurul kararı ile da davacının iş sözleşmesinin bu sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fesih işleminin 4857 sayılı Kanun’un 26. maddesinde öngürülen altı günlük sürede gerçekleştirilmediğininin belirtildiği, oysa dosyada meydana gelen zararın soruşturulmasından sonra davacının ihmali ve hatalı işlemleri ile zararın gerçekleştiği yönündeki işveren tespitinin 10.11.2010 tarihli tutanakla belirlendiği dikkate alındığında fesih işleminin süresinde olduğu açıktır. Öte yandan haklı fesih sebebi yapılan zarar olgusu açısından davacının ihmal ve hatalı işleminin diğer bir anlatımla kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Bu konuda davacının görevlendirme yazıları, görev tanımı, yapması gereken görevler için kendisinde bulunması gereken ehliyetine ilişkin sertifika ve diğer yetkinlik belgeleri ile vergi dairesinin tahakkuk ettirdiği cezaya ilişkin belirlediği usulsüzlüklere dair tüm kayıt ve belgeler getirtilip uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine yaptırılacak inceleme sonunda davacının işverene uygulanan vergi cezasında bir kusuru olup olmadığı veya ne oranda kusurlu olduğu belirlenerek sonuca gidilmesi gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.