Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/2793 E. 2012/18115 K. 13.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2793
KARAR NO : 2012/18115
KARAR TARİHİ : 13.09.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde yerel marketler satış yöneticiliği görevi ile çalıştığını, iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini ve fesih bildirimi yapılmadığını belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine ve sonuçlarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca feshedildiğini, fesih bildiriminin davacıya tebliğ edildiğini, davacı hakkında tüm mesai arkadaşlarının yazılı olarak şikâyetçi olduklarını, bu sebeple yazılı savunması almarak uyarıldığını fakat davacının aynı davranışlarına devam ettiğini, müşterilerden şahsı için hatır çeki istediğini, bu isteği yerine gelmeyince müşteri ile kavga ederek davalı şirketin ticari ilişkilerinin zarar görmesine sebep olduğunu, konu ile ilgili olarak savunmasının istendiğini, ancak savunma vermekten kaçındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının şahsından kaynaklanan sebeplerle savunmasının alındığı ve fesih sebebi yapıldığı olaylarla ilgili mevcut deliller çerçevesinde, davacının davranışlarının işin yürütümünü olumsuz etkilediğinin ispat edilmediği ve davacının hizmet sözleşmesinin geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara … açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının işyerinde Yerel Marketler Satış Yöneticisi olarak çalıştığı, bu süre içersinde Satış Yöneticisi tarafından Bölge Müdürlüğüne gönderilen dilekçede davacının olumsuz tavırları sebebiyle işyerinde gruplaşma olduğu ve bunun iş motivasyonunu kötü etkilediğinin bildirildiği gibi, çalışanlar tarafından verilen şikayet dilekçelerinde de bu hususların gündeme getirildiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan tanık olarak da beyanına başvurulan ve davalı şirketle iş ilişkisi içersinde bulunan şirket yetkilisinin ise davacının şahsı için çek istediği, kendisine kişisel çıkarlar sağlamaya çalıştığı gibi davalı şirketle olan ilişkilerinin bozulmasına sebep olduğu yönündeki beyanları ile dosya içeriği ve diğer tanıkların beyanları dikkate alındığında davacının tüm bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara sebep olduğu anlaşıldığından feshin geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekir. Mahkemece bu hususlar ve iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı gözetilmeksizin davanın reddine karar vermek gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuştur. 4857 sayılı Kanun’un 20/3. maddesi gereğince Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 78,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kesin olarak 13.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.