YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/26462
KARAR NO : 2013/23109
KARAR TARİHİ : 01.11.2013
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 18.10.2008-23.09.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde tezgahtar olarak çalıştığını, müvekkilinin yıllık izin kullanmak için izne ayrıldığını, döndüğü zaman iki yeni işçinin işe alındığını, bir kaç gün beklemesinin söylendiğini, daha sonrada … sözleşmesinin feshedildiğini, net ücretinin 1.200,00 TL olduğunu, haftanın yedi günü 09:00-21:00 saatleri arasında çalıştığını, son yıl dışında yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalılar usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı … Kanunu’nun 32/1. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir … karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
… sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. … sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında … sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. … sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücret göz önünde tutularak belirlenir.
4857 sayılı Kanun’un 8. maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı … sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma şartlarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı Kanun’un 37. maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusu mahkemece re’sen araştırılmalıdır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, … sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı …, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı … bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda mahkemece emsal ücret araştırması kapsamında … Ticaret Odası’na emsal ücret sorulmuş, bunun dışında bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırması yeterli değildir. Bu nedenle serbest meslek kuruluşlarından ve diğer ilgili kuruluşlardan sorularak emsal ücret araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 01.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.