Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/25673 E. 2013/19210 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/25673
KARAR NO : 2013/19210
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı davalıya işyerinde muhasebe müdürü olarak haftada ortalama altmış saat çalıştığını, Ocak, Şubat Mart, Nisan 2009 ücretlerinin ödenmediğini, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının şirketi ibra ederek kendi isteği ile 31.12.2008 tarihinde işten ayrıldığını, yönetici konumunda olduğundan fazla mesai ücreti isteyemeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi hesaplamaları dikkate alınarak isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğinden işyerinde muhasebe müdürü olarak çalışan davacının 12.12.2005 tarihinde emekli olması sebebi bu tarihten önceki çalışmaları yönünden işçilik alacaklarının tasfiye edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu tarihten sonraki dönem için olup davacı 30.04.2009 tarihine kadar çalıştığını ve 2009 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ayı ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir. Somut olayda davacının el yazılı istifa dilekçesinde çalışmakta olduğu işyerinden 31.12.2008 tarihi itibariyle kendi rızası ile ayrılmak istediğini belirterek, çıkış işlemlerinin yapılmasını talep ettiği ve 31.12.2008 tarihli ibranamede de işçilik haklarını aldığına dair ibranameyi imzaladığı görülmüştür. Davacı muhasebe müdürü oluğunu kendisi de iddia ettiğine göre; çalışan işçilerin sigorta işlemlerini yapan birimde sorumlu kişi olduğundan sigortasının eksik bildirildiğini bilecek durumda olmasına rağmen dört ay boyunca bir işlem yapmaması düşünülemez. 31.12.2008 sonrası çalışma iddiasını doğrulayan somut bir delil ile ortaya koyamadığından, davacının işçilik alacaklarının13.12.2005-31.12.2008 tarihleri arası kabul edilerek hesaplanması gerekir.
3-Aynı şekilde davacı 2009 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarının ödenmeyen ücretini istemiş ise de bu dönem çalışmalarını ispat edemediği halde bu talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
4-4857 sayılı İş Kanunu’nda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir. İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez.
İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz. Bundan başka işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden istifa türündeki belgelerin titizlikle ele alınması gerekir. İmzaya itiraz ya da metin kısmına ilaveler yapıldığı itirazı mutlak olarak teknik yönden incelenmelidir.
Davacı işyerinde muhasebe müdürü olup iş hukuku açısından istifa dilekçesinin sonuçlarını bilecek durumda olduğu ve iradesinin bozulduğunu da ispat edemediğine göre istifa dilekçesine geçerlilik tanınmak süretiyle kıdem ihbar tazminatının reddine karar verilemesi gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.