Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/25654 E. 2013/15422 K. 25.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/25654
KARAR NO : 2013/15422
KARAR TARİHİ : 25.06.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde 01.04.2002-15.12.2004 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, işyerinde silindir operatörü olarak görev yapan davacının, müvekkilinin Kazakistan’da ihale yolu ile üstlendiği yol inşaatı işinde, kesintili olarak ve belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştırıldığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının belirli süreli iş sözleşmeleri ile işverene bağlı çalıştığı, bu nedenle ihbar tazminatı talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin belirli süreli iş sözleşmesinin unsurlarını taşıyıp taşımadığı noktasında toplanmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif nedenlerin varlığı gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 11 inci maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir. Borçlar Kanunundaki düzenlemenin aksine iş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur.
Yapılan işin niteliği belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için önem arzetmektedir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabilecektir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 430 uncu maddesinde ilk defa yapılacak olan sözleşmelerde objektif neden öngörülmemiş oluşu, önceki özel kanun olan 4857 sayılı Kanun’un 11 inci maddesindeki objektif nedenlerin varlığını ortadan kaldırmaz.
Somut olayda; taraflar arasında 3 ayrı dönemde imzalan iş sözleşmeleri belirli süreli olduğu belirtilerek ve 01.04.2002-01.04.2003,08.03.2003-10.11.2003 ve 21.01.2005-21.01.2005 tarihleri arasında geçerli olacağı gösterilmek sureti ile imzalanmış ise de; davacının, işverenin yüklenici firma olarak üstlendiği Kazakistan’daki yol yapım işinde silindir operatörü olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının görevidikkate alındığında, taraflar arasında iş akdinin belirli süreli olarak yapılmasını gerektirir, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullar bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki iş akdinin belirsiz süreli olarak kabul edilmesi gerekir. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulduğunda, ihbar tazminatı istemi yönünden davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.