Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/25373 E. 2013/14858 K. 18.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/25373
KARAR NO : 2013/14858
KARAR TARİHİ : 18.06.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin devamsızlığı sebebiyle iş sözleşmesinin müvekkili işverence haklı nedenle feshedildiğini, dava konusu alacaklara hak kazanmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında anılan çalışmaların karşılığının ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin çalışmasının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, işçinin yapılan tahakkukun ayrıntılarını görme ve değerlendirme imkanı bulunmadığından, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Fakat bu durumda, banka aracılığıyla yapılan ödemelerin, ilgili döneme ilişkin hak kazanılan alacak miktarından mahsup edilmesi gereklidir.
Somut olayda, mahkemece tanık beyanlarına itibarla, fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Davalı işverence dosyaya sunulan ücret bordrolarının bir kısmının ihtirazı kayıtsız imzalı ve fazla çalışma ücreti tahakkuklu olduğu, bir kısmının ise imzasız ve tahakkuklu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, tahakkuklu bordroların nazara alınmaması hatalı olmuştur. Anılan nedenle, ihtirazı kayıtsız imzalı ve fazla çalışma ücreti tahakkuklu bordrolar açısından, davacı tarafın bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlayamadığını nazara alınarak, bu dönemler bakımından fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmamalıdır. İmzasız ve tahakkuklu bordrolar açısından ise, öncelikle işçi ücretlerinin banka aracılığıyla ödenip ödenmediğinin araştırılmasıyla, ödemelerin banka kanalıyla yapılması durumunda hesap dökümleri eksiksiz şekilde dosyaya celp edilmeli, imzasız bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin ödendiğinin tespit edilmesi halinde, ödenen meblağ hesaplanan ilgili döneme ilişkin alacaktan mahsup edilmelidir. Yazılı şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.