YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/23217
KARAR NO : 2013/12214
KARAR TARİHİ : 24.05.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ödenmeyen ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatları ile ödenmeyen ücret alacağı istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının devamsızlık yaptığı için 17, 18, 19 Aralık 2009 tarihli tutanaklar tutulduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ll-g. maddesine göre iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının davacıyı devamsızlık sebebiyle işten çıkardığının yeterince ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-İş sözleşmesinin, işçinin işyerine devamsızlıkta bulunması sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 II- (g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
İşçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermemektedir. Devamsızlığın haklı bir sebebe dayanması halinde işverenin derhal ve haklı sebeple fesih imkanı bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı, 2009 yılı sonlarına doğru özel hayatında oldukça ciddi, öngörülemeyen sorunlar ortaya çıktığını, yüksek tansiyon, kalp ve şeker hastası olan annesiyle ilgilenmek zorunda kaldığını, eşinin açtığı boşanma davası ile yuvasının dağıldığını, eniştesi için bankadan kredi çektiğini, eniştesinin bu borcu ödeyememesi karşısında zor günler geçirdiğini iddia etmiş, davalı taraf da davacının mazeretsiz olarak işe gelmediğini savunmuş ve davacının 17-18-19.12.2009 tarihlerinde işe gelmediğine ilişkin devamsızlık tutanakları düzenlenmiştir. Her ne kadar davacı iddiasını ispat için boşanma davası dosyasını, Finansbank’tan 07.09.2010 tarihli kredi borcu için gönderilen yazı ile annesine ait bir kısım hastane evraklarını ibraz etmiş ise de sözkonusu evraklarda, davacının 17-18 ve 19 Aralık 2009 tarihlerinde işe gelmemesini haklı kılacak bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Bu durumda, işveren tarafından yapılan fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulduğunda, kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olduğu, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesi ile 1.200,00 TL ödenmeyen ücret alacağı talep edilmiştir. Mahkemece, 760,00 TL ücret alacağına karar verilmiş olmasına rağmen, ret edilen ücret alacağı miktarı için davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.