YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/22787
KARAR NO : 2012/23578
KARAR TARİHİ : 19.10.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini … sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili; davanın süresinde açılmadığını, iş sözleşmesinin organizasyonel değişiklik ve davacının pozisyonuna uygun başka bir görev alanı bulunmadığından feshedildiğini, feshin geçerli sebebe dayandığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının ilk çalışma yeri olan bayi ilişkileri görevine davacı proje ekibine gönderildikten sonra, yeni bir eleman alındığı, daha sonra davacının organizasyon değişikliği … sürülerek işten çıkartıldığı, davalı işveren tarafından organizasyon değişikliği gerekçelerinin ispat edilemediği, davalı işyerinde çalışan kişi sayısı ve çeşitli bölümlerin bulunması dikkate alındığında, davacıya yeni bir iş önerilmediği, feshin son çare olarak yapılacağının dikkate alınmadığı, davalı işyerinin kendi binasına taşınmasının davacının işten çıkartılmasına gerekçe oluşturmasına sebep olamayacağı, gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkalarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin davalı işverence maliyetlerin azaltılması için fabrikaların diğerleri ile birleştirerek kapatılması yoluna gidilip bu sebeple oluşan istihdam fazlası gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı işverence açıklanan biçimde organizasyonel değişikliğe gidildiği savunulduğuna göre davacının çalıştığı işyerinde yapılan işin niteliği dikkate alınarak bir insan kaynakları uzmanı, bir işletme ekonomisi ve organizasyan uzmanı ve bir de makine mühendisinden oluşacak üçlü bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak savunmada belirtildiği gibi bir organizasyonel değişikliğe gidilip gidilmediği, gidilmişse bundan dolayı istihdam fazlalığı oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa bu fazlalığın işletmenin başka birimlerinde değerlendirme olanağı bulunup bulunmadığı saptanmalı bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.