Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/22221 E. 2013/10259 K. 09.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/22221
KARAR NO : 2013/10259
KARAR TARİHİ : 09.05.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İHBAR
OLUNANLAR :
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı …Özel Güvenlik Hizmetleri A. Ş. ve … avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsili talep etmiştir.
Davalı … vekili, dava zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerinin geçtiğini, hizmet alım sözleşmesinde davacının alacakları yönünden ihale alan firmanın sorumlu olduğunun belirtildiğini, işin tamamının ihale ile başka firmaya verilmesi nedeniyle bakanlığın asıl işveren sıfatını haiz olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. vekili, davacının daha önce ihaleyi alan diğer firmalar nezdinde ve 01.01.2008-31.12.2009 tarıhleri arasında ise firmaları bünyesinde çalıştığını, 31.12.2009 tarihinde yapılan toplantıda yeni dönemde personele asgari ücret verileceği ve yemeklerin de hastane tarafından karşılanacağının bildirildiğini, davacı ile birlikte yedi kişinin ücretin düşük olduğun ifade ederek salonu terk ettiğini ve sözleşme imzalamadıklarını, davacının iş sözleşmesini kendisinin sona erdirmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, ayrıca işyerinde fazla mesai yapılmaması nedeniyle fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar …Özel Güvenlik Hizmetleri A. Ş. ve … avukatlarınca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Diğer yönden davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde üç vardiya halinde çalışma yapıldığı ve vardiyalardaki çalışma süresinin sekiz saat olduğu toplanan deliller ve tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır. Davacı her ne kadar haftada 3 gün, 1-2 saat fazla mesai yaptıklarını iddia etmişse de, üçlü vardiya sisteminde ne şekilde fazla mesai yaptıklarını açıklamamıştır. Sekiz saatlik vardiyalı çalışmada Yargıtay uygulamasına göre doğal gereksinimlerin karşılanması için yarım saat ara dinlenmesi yapıldığı ve vardiyadaki çalışma süresinin 7,5 saat olduğu kabul edilmektedir. Buna göre davacının haftalık çalışma süresi kırkbeş saati aşmadığından fazla mesai ücretinin bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken fazla çalışma ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
3-Kabule göre de, mahkemece her ne kadar iki davalı olmasına rağmen hüküm kısmında “davalıdan tahsiline” yönelik ibareye yer verilmiş ise de bu ibareden davalıların kastedildiği açık olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 09.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.