Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/21907 E. 2013/14537 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21907
KARAR NO : 2013/14537
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı işyerinde 07.06.2007 tarihinden itibaren çalıştığını, aylık en son net ücretinin 950,04 TL olduğunu, yaş hariç yaşlılık aylığı alma şartlarını tamamlayarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından aldığı yazıyı da işverene sunarak kıdem tazminatını talep ettiğini, ancak davalı işverenin kıdem tazminatını ödememesi üzerine 1.000,00 TL kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, davacının emeklilik sebebiyle işten ayrılmadığını, başka işte çalışmak amacı ile işten ayrıldığını, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere bu durumun hakkın kötüye kullanımı olarak kabul edildiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1475 sayılı Kanun’un 14. maddesine 25.08.1999 gün ve 4447 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile 5. bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanmamış olsa da, işyerinden anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir.
Somut olayda, dosyada bulunan SGK kayıtlarına göre davacının yaşlılık aylığına hak kazanmak için yaş hariç diğer koşulları taşıdığı, davacının iş sözleşmesini 1475 sayılı Kanun’un 14. maddenin birinci fıkrasının beşinci bendi gereğince feshederek kıdem tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısına göre fesih tarihi itibariyle kıdem tazminatı talep hakkı doğmaktadır. Davacının işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışması hakkın kötüniyetli kullanılması olarak değerlendirilemez. Davacı kanunun kendisine tanıdığı hakkı kullanmıştır. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkân tanımaktır. Bu sebeple, kıdem tazminatı alacağı bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar veridi.