Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/2037 E. 2012/18279 K. 14.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2037
KARAR NO : 2012/18279
KARAR TARİHİ : 14.09.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini … sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satıştan kaldırmaması ve satıştan kaldırılması gereken bu ürünleri yasak olmasına rağmen satın alarak envanterin farklı çıkmasını amaçlaması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h ve 25/II-e maddeleri uyarınca haklı sebeplerle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının son kullanma tarihi geçmiş ürün satışı yapmadığı ayrıca tanık beyanlarından ve fire ürün prosedüründen de anlaşıldığı üzere şirket politikası gereği fire ürünler üreticilere iade edilmediğinden yine şirket politikası ve şirketin zarar etmesinin önüne geçmek için çalışanlarca satın alındığı, bu ürünlerin satın alınmasının şirket envanterlerinde bir değişiklik yapmadığı, şirketi zarara sokmadığı, bu durumda feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir. 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara … açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.

4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının 13/08/1999–23/09/2010 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde mağaza sorumlusu olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 24.09.2010 tarihli ihtarname ile, “… davacının son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satıştan kaldırmadığı, satıştan kaldırılması gereken bu ürünleri yasak olmasına rağmen satın alarak envanterin farklı çıkmasına … açtığı” sebepleriyle 4857 sayılı Kanun’un 25/II-h ve 25/II-e maddeleri uyarınca haklı sebeplerle feshedildiği, görev tanımının 9. maddesinde son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satıştan kaldırarak fire prosedürüne göre uygulama yapmak, görevinin belirtildiği, fire ürün prosedürünün 5. maddesinde, personelin fireye ayrılan ürünlerden eğik ambalaj, kırık kapak, yırtık ambalaj gibi fiziki yapısı bozulmuş, fakat içeriğinden bişey kaybetmemiş olanları yarı fiyatına satın alabilecekleri, 4. maddesinde fireye ayrılan ürünlerin personelce herhangibir amaçla kullanılamayacağı ve yenilemeyeceği, 1. maddesinde çeşitli sebeplerle satılamaz duruma gelen ürünlere fire denileceği hususlarının düzenlendiği, 17.09.2010 tarihinde mağazada yapılan kontrolde 6 adet 17.09.2010 son kullanma tarihli tava yoğurt, 42 adet 19.09.2010 son kullanma tarihli 1.500 gr yoğurdun satıştan kaldırtıldığı, ürünlerin satışta olmaması gerektiği, satıştan kaldırılan bu yoğurtların davacı ve yardımcısı tarafından 18.09.2010 tarihinde kasadan geçirilerek satın alındığı, davacının satın aldığı ürünleri hayır için dağıttığını beyan ettiği, bu durumun tutanakla … olduğu, davacının fesih sebebi olayları reddettiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının, raf ömrü dolmuş ve son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satıştan kaldırmadığı, satıştan kaldırılması gereken bu ürünleri yasak olmasına rağmen satın alarak envanterin farklı çıkmasına sebep olarak işvereni yanılttığı, davacının görev tanımı içinde sayılan görevlerini gereği gibi yerine getirmediği, davacının olumsuz davranışları bir bütün halinde değerlendirildiğinde 4857 sayılı Kanun’un 25/II maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasada, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlar niteliğinde olduğu ortada olup, iş sözleşmesinin geçerli sebeplerle feshedilmesi şartlarının oluştuğu gözetilmeden davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 18.40 TL maktu harçtan peşin alınan 17.15 TL mahsup edilerek bakiye 1.25 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 76,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 14.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.