Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/17041 E. 2013/6495 K. 26.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17041
KARAR NO : 2013/6495
KARAR TARİHİ : 26.03.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespiti, senedin iptali ve yüzde 40 kötüniyet tazminatı talebine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, davalı tarafından Üsküdar 2. İcra Dairesinin 2011/223 sayılı dosyasında icraya konulan 15.04.2007 tanzim ve 29.05.2007 ödeme tarihli 3.000 USD bedelli bononun işe girdiği sırada teminat senedi olarak alındığını, dolasıyla senetten dolayı işverene borçlu olmadığının tespitini istemiş, mahkemece senedin teminat senedi olmayıp borçlanma senedi olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve yüzde 40 oranında davalı yararına icra–inkar tazminatına hükmolunmuştur.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı … şirketinde çalışmaya başladığı 24.04.2007 tarihinde sigorta girişinin yapıldığı, adı geçen şirketin yan kuruluşu olan davalı şirket tarafından kendisine … şirketinde yapacağı çalışmaya ilişkin beceri kazanması amacıyla kurs verildiği, davalı şirket tarafından verilen kursun bedeli olarak davacıdan dava konusu 3.000 USD bedelli bono alındığı, davacının dava dışı şirketten ayrılmasından sonra sözkonusu bononun icraya konulduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu bonunun, davacıdan davalı şirket tarafından verilen kurs giderleri karşılığı olarak alındığı açıktır. Bir davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, hukuki niteleme yapmak ise hakime aittir. Sözkonusu bononun kurs giderleri karşılığı olarak davacıdan alındığı anlaşılmış olmasına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesi ve bonunun verilmesine esas temel ilişkiye göre hak ve borçların belirlenmesi gerekmektedir. Davacı borçlu olmadığını ileri sürdüğüne göre, davacıya işe girdiği sırada verilen kurs için davalı şirket tarafından yapılan harcamanın gerçek tutarının tespiti için, kursun hangi tarihler arasında verildiği, kaç kişinin kursa katıldığı, tüm katılanlar bakımından toplam ne kadar harcama yapıldığı, yapılan harcamada davacıya isabet eden miktarın ne kadar olduğu tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, iş sözleşmesinin kurulduğu sırada davacıdan alınan bonoda yazılı miktarın gerçeğe uygunluğu araştırılıp saptanmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı bulunmuştur.Kabule göre de icra inkar tazminatı koşullarının mevcut olmadığı gözetilmeden davalı yararına icra inkar tazminatına hükmolunması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.