Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/13841 E. 2012/29789 K. 27.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13841
KARAR NO : 2012/29789
KARAR TARİHİ : 27.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, dini ve milli … ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar … sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek işçilik alacakları talebinde bulunmuşlardır.
Davalı davacıların imzasını içeren ibraname bulunduğunu her iki davacının ayrı gerekçelerle kendi istekleri ile işten ayrıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur
Mahkemece davalı tarafın aynı olması dikkate alınarak her iki davacı hakkındaki davanın birleştirilerek davaların ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmiştir
Mahkemece verilecek hükmün etkisi bakımından mecburi dava arkadaşlığı, maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ve şekli (usûlî) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı olarak ikiye ayrılmaktadır. Maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı, maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi zorunlu hallerde söz konusu olur(6100 sayılı HMK.m.59). Şekli (usûlî) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ise kanunun özel hükümleri ve davanın niteliğinden kaynaklanan, birden fazla kişiye karşı dava açılmasının ve yürütülmesinin zorunlu olduğu hallerde oluşan dava arkadaşlığına denir(… …/… …/… …, Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, … 2011, s.223).
Somut olaydaki davacılar hakkında tek hüküm kurulmasını gerektirecek zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığı, sözleşmelerinin fesih sebebi ayrı gerekçelere dayalı olduğunun iddia edildiği, çalışma sürelerinin farklı olduğu, bu tür davlarda davanın tek dosya üzerinden yürütülmesinde daha sağlıklı sonuca ulaşılacağı beklenemeyeceğinden davaların tefrikine karar verilerek her davacı açısından ayrı ayrı dosya üzerinden yapılacak yargılama sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceğinden kararın usuli yönden bozulması gerekmiştir.
Ancak mahkemenin kabulüne göre de davacı … imzası olan ve işveren tarafından dosyaya sunulan ibranamede bir kısım alacak miktarlarının da belirtilerek ödendiğinin yazılı olduğu anlaşıldığı halde ibraname ve ekindeki işten ayrılma belgelerinin mahkemece değerlendirilmemesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.