Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/11565 E. 2012/20372 K. 28.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11565
KARAR NO : 2012/20372
KARAR TARİHİ : 28.09.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili müvekkilinin 24.06.2009 tarihinde davalı firmada çalışmaya başladığını, hiçbir geçerli sebep olmaksızın sadece sendikaya üye olması ve sendikanın işyerlerinde yetki almasından dolayı 14.02.2011 tarihinde fiilen kapıdan içeri alınmamak sureti ile iş sözleşmesinin sona erdirilmiş olduğunu, işyerinde kalite kontrol elemanı olarak çalışmakta olduğunu, son aldığı ücret 600.00 TL olduğunu, müvekkilin Tekstil İşçileri Sendikasına üyesi olduğunu, bu üyeliğin duyulmuş olması sebebi ile sırf sendikal faaliyetleri sebebi ile işveren göstermelik sebeplerle somut bir fesih sebebi de göstermeden iş sözleşmesine son verildiğini, izah edilen sebeplerle iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ile müvekkilinin işe iadesine; boşta geçen süreler için dört aydan az olmamak kaydıyla maaş ve diğer haklarının davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine; işe iade kararına rağmen müvekkilinin işe başlatılmaması halinde konunun özelliği değerlendirilerek bir yıldan az olmamak kaydıyla iş güvencesi tazminatının davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının 24.06.2009-14.02.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, hakkında birçok tutanak düzenlenen, ihtar edilen davacı işçinin çalışma şartlarında esaslı değişiklik olmaksızın işyerinin başka bir biriminde görevlendirilmek istendiğini, görev değişikliğini kabul etmeyince iş sözleşmesinin 14.02.2011 tarihinde haklı ve geçerli sebeplerle davalı işveren tarafından sona erdirildiğini, iş sözleşmesinin sendikal sebeplerle feshedilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; “İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde,
sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz; ” beşinci fıkrasına göre; “İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz.” Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; “Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, 4857 sayılı İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümleri uygulanır. Ancak, 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.” denilmektedir.
Mahkemece; feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Dosya içeriğine göre, sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunmadığı ve yetki alıp almadığı ile işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.