YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11548
KARAR NO : 2012/20094
KARAR TARİHİ : 27.09.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı şirkette idari amir yardımcısı olarak çalıştığını, 04.08.2011 tarihinde davacıdan personele ramazan yardımı olarak dağıtılan hediye alışveriş çekinin miktarının az olduğundan çalışanları tahrik ederek iade etmeleri, 05.08.2011 tarihinde çalışma düzenine uymama, huzursuzluk çıkarma, çalışma arkadaşlarıyla sürekli tartışma çıkarma, çeşitli kişiler hakkında dedikodular üretmek konularında savunma alındığını, davacıdan önce istifa istendiğini, cebir ve tehditle alınan istifanın işleme konmadığını, haklı ve geçerli sebep olmaksızın iş sözleşmesinin fesh edildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesi ile davalı işverenin işe başlatmama durumuna ilişkin alacaklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25/2-b, e ve h bentleri uyarınca işyerinde diğer arkadaşlarıyla sürekli tartışması, çeşitli kişiler hakkında dedikodular üretmesi, işe geliş saatlarına itiraz etmesi ve en son olarak davacıya ve diğer çalışanlara verilen 50,00 TL lik hediye çeklerinin davacı tarafından az bulunarak şoför arkadaşları ve mutfak personeline toplu olarak iade etmesi gerektiğini söyleyerek diğer personeli kışkırttığı, ayrıca hediye alışveriş çeklerinin bir kısmını personele hiç dağıtmadığı, bu sebeplerle iş sözleşmesinin haklı sebebe dayalı olarak fesh edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davalı işverenin haklı sebeple fesih iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, iş yerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak iş yerinde olumsuzluklara … açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu iş yerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının davalı şirkette şoför olarak çalıştığı, 04.09.2009 tarihinde saat 07.30 da … isimli kaptanı araç ile alması gerekirken aracı aynı şirkette çalışan … isimli şahısa verdiği, kaptanı almak üzere bu şahsın marinaya gittiği, ancak kaptan …’in bu esnada 20 dakika beklemesine sebebiyet verdiği, davacının 02.08.2011 tarihinde kıdem tazminatının ödenmesi şartıyla 05.08.2011 tarihinde istifa ederek ayrılmak istediğine dair dilekçe sunmuş olduğu, 05.08.2011 tarihinden önce işe geliş saatlerini aksattığı, izin dönüşünde zamanında işyerinde olmadığı, kılık kıyafet kurallarını ihlal ettiği, iş yerinin vermiş olduğu kıyafetleri giymediği hususlarında savunmasının alındığı, davalı şirket tarafından 02.08.2011 tarihinde personele ramazan yardımı olarak 50,00 TL lik hediye alışveriş çeki dağıtıldığı, davacının alışveriş çeklerinin miktarını az bulduğu, bu şekilde düşünen bir kısım personelden dağıtılan çekleri toplayarak işverene iade ettiği, bu sebeplerle davacının iş sözleşmesinin 08.08.2011 tarihinde 4857 sayılı Kanun’un 25/2-b-e-h maddeleri uyarınca bildirimsiz ve tazminatsız olarak fesh edildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirkette çalışan … isimli şoförün davacı hakkında genel müdürlüğe hitaben yazdığı dilekçe içeriği, tanık beyanları ve davacının alınan savunmaları ile … olan ve ayrıntıları yukarıda belirtilen davacının davranışlarının 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmamakla birlikte işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen davranışlar niteliğinde olduğu, bu durumda iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren tarafından makul ölçüler içinde beklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı işverence yapılan feshin geçerli nedene dayanması sebebi ile davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 362,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 27.09.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.