Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2012/11452 E. 2012/20367 K. 28.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11452
KARAR NO : 2012/20367
KARAR TARİHİ : 28.09.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı işveren yanında 07/05/1988 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından herhangi bir haklı sebep veya geçerli sebep ve fesih gerekçesine ilişkin herhangi bir sebep bulunmaksızın 12/04/2011 tarihinde feshedildiğini, davalı işyeri ile Sendikası arasında Toplu İş Sözleşmesi bulunduğunu bu sebeplerle feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iade edilmesine, işe başlatılmaması halinde tazminatın sekiz aylık brüt ücret belirlenmesine kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesine talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, sözleşmenin haklı ve geçerli sebeplerle feshedildiğini, 02/04/2011 tarihinde işçilerden … … ile davacının çay paydosuna erken çıkması sebebiyle kavga ettiğini, …’ın içmekte olduğu sıcak çayı davacının üzerine fırlattığını, bardakla kafasına vurduğunu, karşılıklı yumruklaştıklarını, olaya tanık olan işçilerin kendilerini ayırdıklarını ancak, aradan beş dakika geçmeden olayın büyüyerek yumruklaşmaya dönüştüğünü akabinde davacının ahşap temizleme fırçasını …’ın omzuna vurduğunu durumun 06/04/2011 tarihli disiplin ihlal tutanağı ile tesbit edildiğini davacının iş sözleşmesinin 25/II-d maddesi gereğince feshedildiğini, işyeri huzurunu bozan diğer işçilere kötü örnek olan işçilerin iş sözleşmesinin feshedilmesinin işverenin kanuni hakkı olduğunu, davacının fesih yazısını tebellüğden imtina etmesi sebebiyle teyiden fesih bildiriminin noter ihtarnamesiyle gönderildiğini davacının savunmasının alınarak sözleşmenin feshedildiğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının sendika üyesi olduğu, davalı işveren ile …-İş Sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin 51. maddesi ile disiplin kurulunun ikisi işveren ikisi sendikadan olmak üzere dört kişilik kurulduğu, sendika üyelerinin işine son verilebilmesi için durumun disiplin kuruluna intikal ettirilerek disiplin kurulunun gerekli incelemeleri yaparak karar verileceği, disiplin kurulu tarafından savunma alınmadan karar
verilemeyeceği, savunma yapılmadığı takdirde karar alınabileceği ve işveren onayı ile kararın yürürlüğe gireceği ve işverenin alınan kararları hafifletebileceği gibi tamamen kaldırabileceğinin belirlendiği, davacının yaklaşık yirmiüç yıl süreyle işyerinde çalıştığı davacının diğer çalışanla yaşadığı 02/04/2011 tarihli olay sonrası tutanak düzenlenip davacının savunması ve diğer çalışanların ifadesinin alındığını ve 07/04/2011 tarihli fesih kararı ile davacı ve diğer çalışanın iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-d maddesi uyarınca feshedildiği sendika üyesi davacının iş sözleşmesinin feshinde Toplu İş Sözleşmesinin 51. maddesine aykırı olarak disiplin kurulu kararı bulunmaksızın fesih yapıldığı ve şekil koşuluna uyulmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliği ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir sebebe dayanmadan davalı Tarafından feshedildiğini, davalı işyeri ile … Sendikası arasında Toplu İş Sözleşmesi bulunduğunu belirterek işe iadesini istemiştir. Davalı ise iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeplerle feshedildiğini, davacının 02/04/2011 tarihinde işçilerden … … ile çay paydosuna erken çıkması sebebiyle kavga ettiğini, karşılıklı yumruklaştıklarını, durumun 06/04/2011 tarihli disiplin ihlal tutanağı ile tespit edildiğini, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-d maddesi gereğince feshedildiğini savunmuştur. Davacı, davalı işyerinde yirmiüç yıllık işçidir. Olay günü işçilerden … … ile çay paydosuna erken çıkılması sebebiyle tartışmış, onun elindeki bir bardak suyu davacının yüzüne fırlatması sebebiyle birbirlerine bağırıp itişmişler arkadaşları olayın büyümesini engellemişlerdir. Davacı ile … ‘nin arası daha önceden de gergin olup birbirleriyle konuşmadıkları tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Her iki işçi arasındaki gerginlik işyerindeki düzeni ve diğer işçileri etkilemiştir. Mahkemece Toplu İş Sözleşmesi gereği disiplin kurulunca savunmanın alınıp feshin yapılmaması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de feshin disiplin kurulundan geçirilmemesi başka bir deyimle disiplin kurulundan karar alınmaması toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre; olayda şartları oluşan 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesindeki geçerli sebebi ortadan kaldırmadığından feshin geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekir. Bu nedenle feshin geçerli sebebe dayandığı gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır.
Belirtilen nedenlerle 4857 sayılı Kanun’un 20/3 maddesi uyarınca mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve Dairemizce aşağıda yazılı olduğu gibi hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 28/09/2012 tarihinde oybirliği karar verildi.