Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/9371 E. 2012/2296 K. 20.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9371
KARAR NO : 2012/2296
KARAR TARİHİ : 20.02.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğinin ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davacının 01/12/2006 tarihinde davalı GMT (General Motors Türkiye Limited Şirketi)’nin işyerinde çalışmak üzere, davalı OMS (Opel Bayileri Motor Sporları Tanıtım ve Ticaret A.Ş.) tarafından istihdam edildiğini, istihdamı süresince işyerindeki olumsuz ve uygunsuz davranışlar sergilemiş olduğunu, görev ve sorumluluklarını ihlal etmiş olduğunu, bu tür davranışlar nedeniyle iki defa uyarı aldığını, ancak olumsuz davranışlarını değiştirmediğini, bu nedenlerle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesi uyarınca iş akdinin feshedildiğini, işe iade ve tazminat taleplerinin kabulü için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davalı işverenin fesih sebebini açık ve kesin belirtmemesi sebebiyle feshin şekil itibariyle usulsüz olduğu, ayrıca davacının iş akdinin performans ve davranışları nedeniyle feshedildildiğinin saptandığı ve bu yönde savunmasının alınmadığı, savunması için tanınan iki günlü süre de beklenmeksizin ertesi gün işten çıkarıldığı, davalının feshin geçerli bir nedene dayandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki iş ilişkisinin geçerli veya haklı nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği temel uyuşmazlığı oluşturmaktadır.
İşçinin geçerli bir feshe neden olabilecek davranışları İş Kanunu’nun 25. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı
nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa İş Kanunu’nun 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Dosya içeriğine göre, davacının işyerinde diğer çalışanlara ve amiri pozisyonundakilere karşı işin yürütümünü bozucu nitelikte tartışması nedeniyle iki kez uyarılmasına rağmen aynı davranışlarını sürdürdüğü ve iş sözleşmesinin bu nedenle feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı işverenin feshi geçerli nedene dayanmaktadır. Hal böyle oluca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
4857 sayılı Kanun’un 20/3 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6- Davalı tarafından yatırılan temyiz harcının istek halinde kendisine iadesine ,
Kesin olarak oy birliğiyle 20/02/2012 tarihinde karar verildi.