Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/9013 E. 2012/12073 K. 01.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9013
KARAR NO : 2012/12073
KARAR TARİHİ : 01.06.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının işyerinde belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, iş güvencesinden yararlanamayacağını, İkitelli Oyakkent konut projesinde çalıştırılmak üzere işe alındığını, iş sahibi ordu yardımlaşma kurumu tarafından üçüncü etap projesine başlanmama kararı alındığını bu sebeplerle idari ve teknik personelden ihtiyaç fazlası olanların iş sözleşmelerinin ikale sureti ile sona erdirildiğini, kaba inşaatı tamamen biten inşaatta tapograf olan davacıya ihtiyaç kalmaması sebebi ile iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece 26.03.2007 tarihli sözleşme ve eki olarak imzalanan sözleşme birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, ikale anlaşmasının kaleme alınış tarzı, davacının haklarını saklı tutarak şartlı olarak imzaladığı anlaşma metninin matbu şekilde hazırlanmış olması, davacının neyi teslim aldığının anlaşılır olmaması gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin ikale ile sona erip ermediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan iş güvencesi hükümleri işçiyi işverenin feshine karşı koruma amacını taşımaktadır. Sözleşmenin işverenin feshi dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde iş güvencesi hükümleri uygulanamaz. Bu bağlamda sözleşme ikale (bozma sözleşmesi) ile sona ermişse işçi iş güvencesi hükümlerine dayanarak feshin geçersizliğine karar verilmesini talep edemeyecektir.

İkale, sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesidir. Niteliği itibariyle bir sözleşme olması sebebiyle ikale tarafların serbest iradelerine dayanmalıdır. Ayrıca ikale icabı işverenden gelmişse kanuni tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaatın sağlanması (makul yarar) gerekir. Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez.
Somut olayda, davacı 26.03.2007- 01.03.2008 tarihleri arasında topograf olarak belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmıştır. 01.04.2009 tarihli Ek sözleşme ile 31.12.2010 tarihine kadar uzatılan iş sözleşmesi karşılıklı anlaşma nedeni ile 31.10.2010 tarihinde feshedilmiştir. Erken fesih nedeni ile çalışmadığı iki ayın karşılığı olan 3428 TL net tazminat ödemesi işveren tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir. Davacı ikale sözleşmesini itirazi kayıt koyarak imzalamıştır.
Davacının eğitim düzeyi, iş yerindeki konumu, yaptığı iş ve kendisine sağlanmış olan ek menfaatler dikkate alındığında, dosya içerisinde ikaleyi geçersiz kılacak bir olgu mevcut değildir. İkalenin baskı altında iradesi sakatlanarak imzalatıldığı davacı tarafından ispat edilememiştir. Bu durumda, davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 01.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.