Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/8950 E. 2012/11683 K. 29.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8950
KARAR NO : 2012/11683
KARAR TARİHİ : 29.05.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın ve usule aykırı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının davalı şirkette işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Davalı iş yerinde, Güneydoğu Anadolu Bölge Satış Sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, satış bölge müdürü Mehmet Şimşekoğlu ile birlikte hareket ederek, yapılan görev değişikliğini engellemek için bayileri baskı kurmaya davet ettiği ve şirket yönetiminin almış olduğu idari karara karşı direnç göstererek iş etiğine ve prosedürlere aykırı davranış sergilediğinden dolayı haklı sebeple feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının şirket aleyhine usulsüz işlemlerle çıkar sağlayan şirket bölge müdürü … hakkında alınmış olan kararların uygulanmasını engellemek için bayilere baskı kurduğu, adı geçen şirket çalışanının eylemlerine katıldığı, işverence yapılan soruşturma sonucunda saptanmış olup, bu tespitlerin dosyadaki delillerle sabit olduğu açıktır. Davacının fesih sebebi yapılan davranışları işverene bağlılık ve doğrulukla bağdaşmayan niteliktedir. Dolayısıyla, işverence yapılan fesih haklı sebebe dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin dosya içeriğine uymayan gerekçeyle ve özellikle olayda uygulama yeri olmayan eşitlik ilkesine aykırı davranmaktan söz edilerek yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup, hüküm bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 139,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 29.05.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.