YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/832
KARAR NO : 2011/2662
KARAR TARİHİ : 10.10.2011
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren,işçinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, zimmet ve denetim görevini ihmal ederek zarara sebep olmak suçlarından sanık olarak yargılandığı ceza dosyasında davacı işçinin beraatine kararı verildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
İşçinin geçerli bir feshe neden olabilecek davranışları İş Yasasının 25.maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa İş Yasasının 18/1.maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Borçlar Kanununun 53. Maddesine göre hukuk hâkimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak; hukuk hâkimi aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak yapılan maddi olgular ile bağlı olduğu gibi, ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararları da bağlayıcıdır. Bu kapsamda ceza dosyasında davacı işçinin üzerine atılı suçlamadan delil yetersizliğinden beraatine karar verilmiş olmasının
hukuk hakimini bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Somut olayda, davalı kuruma ait işyerinde sayman mutemedi-genel bilet sorumlusu olarak çalışan davacının, bilet koçanlarını bilet satış sorumlusuna satılmak üzere teslim ettiği ancak satılan bilet koçanları ile banka makbuzlarının müze kayıtlarına alınmadığı ve iade tutanaklarının düzenlenmediği, gerekli kontrollerin yapılmadığı böylece görevini ihmal ederek başka bir çalışanın zimmetine para geçirmesine sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır. Artık işverenden iyi niyet kuralları çerçevesinde iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih haklı sebep boyutuna ulaşmamış ise de, geçerli nedene dayanmaktadır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesin olarak 11/10/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.