YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7959
KARAR NO : 2012/7055
KARAR TARİHİ : 12.04.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacıyı işveren vekilinin odasına çağırdığını, bir takım kağıtlar önüne konularak imzalamasının istendiğini, imzalamayınca mesaiye kalmadın senin çıkışını verdik, tazminatın yok, iş kıyafetlerini çıkar, evine git, kağıt evine gelir diyerek iş sözleşmesini feshettiğini, işverenin dayanılmaz saatlerde fazla çalışma yaptırdığını, fazla çalışma ücreti ödemediğini, harcırahları fazla çalışma ücreti olarak gösterildiğini, eski şoförlerin tasfiye edilmeye çalışıldığını, bu sebeple bazı işçilerin Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne şikayette bulunduğunu, işverenin şikayette bulunduğunu öğrendiği işçileri taciz ederek çıkmaya zorladığını, ayrılmayanların çeşitli gerekçelerle çıkarıldığını, feshin haklı ve geçerli sebebe dayanmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğini, davacının işverenin işi düzenleme kurallarına uymadığını, izinsiz devamsızlık yaptığını, verilen görevleri yerine getirmediğini, işyerinde huzursuzluk çıkardığını, izinsiz olarak işe gelmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının fazla mesailerinin ücretlerinin ödenmediği, cumartesi günü işyerine gelmediği, fazla mesailerin ödenmemesi nedeniyle davacının aracını olduğu yerde bırakıp gitmesi ve yasal olarak işgünü olmasına rağmen cumartesi günü işyerine gelmemesinin işyerinde huzursuzluğa neden olduğu, işverenden bu şekilde iş sözleşmesini devam ettirmesinin beklenemeyeceği, feshin geçerli sebebe dayandığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Dosya içeriğine göre, işyerinde şoför olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, gönderildiği işleri mesaim bitti diyerek yerine getirmemesi ve mazeretsiz devamsızlığı sebebiyle feshedilmiştir. Davacı vekili, işçilerin fazla mesai ile çalıştırıldığını, ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeple işçilerin ilgili merciye şikayette bulunduklarını iddia etmiştir. Dosya arasında fazla mesai uygulaması için işçiden önceden onay alındığına dair bir belge bulunmamaktadır. İşyerinde fazla mesai yapıldığı ve ücretinin tam olarak ödenmediği, araçların takograf kayıtlarına göre tespit yapan Bölge Çalışma Müdürlüğü raporu ile sabittir.
İşçi, fazla çalışma yapmaktan kaçınmakta haklıdır. Verilen işleri yerine getirmiş, bu kez fazla mesai yapması istendiğinde aracı garajda bırakarak çalışmaktan kaçınmıştır. İşverenin aracını güvenlik sorunu yaratacak şekilde herhangi bir yerde bırakması söz konusu değildir. İşverence yargılama sırasında sunulan tutanak ve ihtarlar ile iç yazışmalar, taraflar arasında fazla mesai ücreti konusunda uyuşmazlık yaşanan tarihlere rastlamaktadır. Fesih geçerli sebebe dayanmadığından işe iade talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 126,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, oybirliğiyle 12.04.2012 tarihinde karar verildi.