Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/7951 E. 2012/12518 K. 05.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7951
KARAR NO : 2012/12518
KARAR TARİHİ : 05.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, izin almaksızın mazeretsiz olarak işe gelmediği gerekçesiyle haklı sebeple feshedildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iş sözleşmesinin davalı tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin işyerine devamsızlıkta bulunması sebebiyle işverence haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 II- ( g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
Dosya kapsamına göre, davacının işverence başka bir ildeki şantiyede görevlendirildiği, ancak işverenden izin almaksızın şantiyeyi terk ederek 11.11.2010- 13.11.2010 tarihlerinde işe gelmediği, işverence işçinin devamsızlığı ile ilgili tutanak düzenlendiği,tutanak düzenleyicileri ve davalı tanıklarınınn duruşmadaki anlatımına göre davacının yetkili birimden usulüne uygun izin almaksızın izinsiz olarak bir ayda üç işgünü işine devam etmediği sabittir. Fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 05.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.