Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/6353 E. 2012/12016 K. 01.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6353
KARAR NO : 2012/12016
KARAR TARİHİ : 01.06.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 01.06.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacının iş sözleşmesinin davalı işverence alınan işletmesel karar nedeniyle feshedildiği tartışmasız olup uyuşmazlık işletmesel kararın fesih için geçerli sebep oluşturup oluşturmadığı konusunda toplanmaktadır.
Dosya içeriğine göre; davalı işveren bankada, ekonomik nedenlerle alınan işletmesel karar doğrultusunda daralmaya gidildiği ve bunun sonucu oluşan istihdam fazlalığı personelin işten çıkartıldığı, daha önce işten çıkartılanların feshin geçersizliğine karşı açılan ve yargıtay denetiminden de geçen davalarda işletmesel kararın fesih için geçerli sebep oluşturduğu sonucuna varılarak işe iade isteğine reddine dair verilen kararların kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de daha önce sonuçlandırılmış olan işe iade davalarında feshin geçerli sebebe dayandığına dair verilip kesinleşen kararların bu davada tarafları bağlayıcı olup olmadığı üzerinde durulmadığı gibi, davalı banka vekilinin hükme dayanak kılınan bilirkişi raporuna yönelik ayrıntılı itirazları üzerinde de durulmamıştır. Aynı işletmesel karara dayanan fesihlerde işletmesel kararın daha önce sonuçlanmış davalarda fesih için geçerli sebep sayılıp eldeki davada sayılmamasının somut dayanakları ortaya konulmamıştır. Aynı sebebe dayanan fesihlerde farklı sonuçlara varılmasının adalete olan güveni sarsacağı kuşkusuzdur. Böyle bir olumsuz düşüncenin oluşmasına yol açmamak bakımından davalı vekilinin de itirazları dikkate alınarak yeniden uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak kesinleşen davalardakinden farklı sonuca varılmasını haklı kılacak nedenlerin ortaya konulması gerekmektedir.
Bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun aksi düşünce ile oluşturduğu onama kararına katılamıyorum.