Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/4654 E. 2011/8712 K. 29.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4654
KARAR NO : 2011/8712
KARAR TARİHİ : 29.12.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla,
dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 01/06/2005 tarihinden10/11/2009 tarihine kadar müdür olarak çalıştığını, bu tarihte sözlü olarak bir kısım asılsız iddialarla iş akdine son verildiğini, 11/11/2009 tarihli ihtarla da iş akdinin sona erdirildiğinin yazılı olarak bildirildiğini, yapılan feshin haksız olduğunu, bu nedenle feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili yazılı savunma vermemiş, duruşmada davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının uzun zamandan beri davalıya ait işyerinde müdürlük yaptığı ve daha önce bu tip olaylar olduğuna dair dosyada herhangi bir tespit olmadığı, atılan malların az ya da çok olmasının davacıya bir getirisinin olmadığının tanık beyanı ile sabit olduğunu, dosyaya sunulan bazı işçiler tarafından verilmiş olan şikayet içerikli dilekçelerin hepsinin de 09/11/2009 tarihinde verildiği, bundan önce herhangi bir işçi tarafından verilmiş şikayet dilekçesi bulunmadığı, dinlenen tanıkların halen işyerinde çalışıyor olmaları sebebi ile kişisel menfaatleri bulunması nedeniyle ifadelerinin samimi bulunmadığı, davacının suçlandığı eylemlerle ilgili işverenin bizzat yaptığı bir tespit olmadığı gibi bu konuda müşteri şikayeti de bulunmadığı, davalı tanığı olarak dinlenen ve halen işyerinde çalışan tanıkların davacıya atfedilen ve usulsüz olduğunu bildikleri halk sağlığını ilgilendiren böylesine bir konuda daha önce işverene başvuruda bulunmamış olmaları işveren yetkilisi geldiğinde hepsinin benzer suçlamalarda bulunmuş olmasının düşündürücü olduğunu ve tüm bu delillerle işverenin fesih gerekçelerinin varlığını tam olarak ispatlayamadığını ve işyeri çalışanlarının soyut ifadelerine göre yapılan işten çıkartmanın yasal olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Somut olayda, davacı işletme müdürü olarak çalışmaktadır. İş sözleşmesi, davacının yaptırdığı işlemlerin insan sağlığı açısından çok tehlikeli olduğu ve kabul …edilmesinin mümkün olmadığı yine kasalara farklı ürünlerin kaydedilmesinin de kabul edilemeyeceği, davranışlarının yapmakla ödevli bulunduğu görevleri yapmaması, ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranış olması nedenleriyle 4857 sayılı yasanın 25/II-e ve h maddesi gereği sona erdirilmiştir. Yargılama sırasında taraf tanıkları dinlenmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı işverene ait iş yerinde … tarihleri arasında müdür olarak görev yaptığı, iş sözleşmesinin, beyanlarına başvurulan tanıkların belirttikleri üzere işveren tarafından verilen talimatların aksine ürün tarih etiketlerinin değiştirilmesi, kasalardan satışı yapılan çay, kahve gibi ürünlerin yerine oyuncak yazılması için talimat verdiği hususlarının tespit edilmesi nedeniyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Fesih sebebi yapılan davacı davranışları toplanan deliller ve dosya içeriğine göre doğrulanmış olup, bu durum toplum sağlığı açısından tehlike arz ettiği gibi işverene bağlılık ve doğruluğa aykırı olmakla sözleşmenin feshi haklı nedene dayanmaktadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca, mahkeme kararı bozularak Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına ,
4.Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.200.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 29.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.