YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3301
KARAR NO : 2011/5833
KARAR TARİHİ : 24.11.2011
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının vardiyasının değiştirilmek istenmesinin fazladan ulaşım gideri yapılmasına sebebiyet verebileceği, bu nedenle bölüm şefine söylediği sözlerin işyeri barışını ciddi derecede etkileyecek boyutta olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalıya ait işyerinde makine operatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, davalı işverence, vardiyasını değiştirmek isteyen bölüm şefini tehdit ettiği gerekçesi ile İş Kanunun 25/II-d maddesi uyarınca feshedilmiştir. Davacı ve bir kısım işçinin işyerine aynı araç ile geldikleri vardiya değişimi halinde davacının evinden işyerine özel araba ile gelmek zorunda kalacağı davalı tanığı Hasan Irmak tarafından belirtilmiştir. Dinlenen davacı tanığı vardiya değişiminin davacıya bildirildiği gün bölüm şefi ile aralarında geçen konuşmayı duymadığını belirtmiştir. Davalı tanıkları ise davacının tehdit içerikli sözler sarf ettiğini açıklamışlardır. Dava konusu işyerinde 16 yıl süre ile hiçbir olumsuzluk yaşatmadan çalışan davacının olay günü vardiyasının değişmesi halinde ayrı bir araba ile gelmek zorunda kalacağının da etkisi ile bölüm şefine tepki gösterdiği dosya içeriği ile sabittir. Davacının bölüm şefine söylediği sözlerin “tehdit” ve dolayısıyla “sataşma”
niteliğinde olmadığı anlaşılmakta ise de, tepkinin aşırılığı işyerinde olumsuzluklara yol açmış ve işin yürütümünü bozmuştur. Böyle olunca feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi gereğince Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24/11/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.