Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/3069 E. 2012/7238 K. 13.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3069
KARAR NO : 2012/7238
KARAR TARİHİ : 13.04.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, tasarrufu teşvik ve nema alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesi ile çalıştığı döneme ait tasarrufu teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı … Sigortalar Kurumu vekili, tasarrufu teşvik kesintisi, katkı payı ve nemasından sorumlu olmadıklarını, kurumun görevinin kesinti ve katkı payını işverenden tahsil edip bankaya yatırmak olduğunu, işveren belediyenin toplu ödeme yapması ve ayrıntılı döküm vermemesi nedeniyle tahsil edilen paranın bankaya yatırılmamasında kurumun kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davalı kurumun yasa gereği tahsil ettiği tasarruf kesintisi ile katkı payını ilgilinin T.C.Ziraat Bankasındaki hesabına yatırma yükümlülüğünü yerine getirmemek suretiyle sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar gereğince ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesine ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam davalar” da idari dava olarak belirtilmiştir.
Resmi Gazete’nin 14.10.2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesinin 20.12.2010 tarih ve 156-328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, işveren katkısı ve nemaların tahsili istemiyle davalı kuruma karşı açılan bu davanın idari dava olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar çerçevesinde çözümü, idari yargının görev alanına girmektedir.
Görev dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Belirtilen nedenlerle, yargı yolu nedeni ile davanın usulden reddedilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 13.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.