YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/18319
KARAR NO : 2012/14296
KARAR TARİHİ : 22.06.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini … sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı … vekili; Sağlık Bakanlığının davada davalı sıfatının olmadığını, Sağlık Bakanlığının asıl işveren değil ihale yapan kurum olduğunu, Sağlık Bakanlığının davacının işten çıkartılmasında yetkisinin olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, husumetin kendilerine ait olmadığını, çalışanların işe alınmaları ve çıkarmalarında diğer davalı hastanenin söz sahibi olduğunu, davacının hastane yönetimi ile yaşadığı, rapor bitiminde devamsızlık yaptığı nedeni ile Hastane Başhekimliğinin talimatı ile tutanak tutularak iş sözleşmesinin sonlandırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin işveren tarafından davacının kusur ve eksiklikleri nedeniyle feshedildiği, feshin davacının olumsuz davranışları nedeniyle yapılacağının asıl işverence alt işverene talimatla bildirildiği, bu durumda iş sözleşmesinin sona erdirilmesinin fiili olarak 21.10.2010 tarihinde gerçekleştiği, bu tarihte davacının işe başlatılmadığı ve fiili fesih işleminin oluştuğu,bu tarihten sonra düzenlenen devamsızlık tutanaklarının işe başlatılmayan davacı için geçerli olmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19/II maddesine göre davacının daha önceden … sürülen fesih nedeniyle ilgili savunmasının alınmadığı nedeniyle feshin geçersiz olduğu, davalı … Bakanlığının asıl işveren olduğu ve davalı sıfatının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı,asıl işveren ve alt işverenin işe iade davasının sonuçlarına ilişkin sorumlulukları uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, … yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarıda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Somut uyuşmazlıkta, davalılar arasında 01.03.2010-31.12.2011 tarihleri arasında, veri hazırlama ve kontrol işletmeciliği hizmetinin 65 kişi ile yaptırılması için sözleşme yapıldığı, davacı işçinin işvereni olan şirketinin bu işi üstlendiği, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu, davacının iş sözleşmesinin davalı alt işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiği de dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir. Ancak davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün alt işverenin olduğu, asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemeyeceği kuralı dikkate alınmadan, HMK 297. maddesine muhalefet edilerek infazda sorun oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı alt işveren tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının … Temizlik Hizmetleri Gıda Bilgisayar Reklam ve Org. San. Tic. Ltd.Şirketinin işyerine İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattın her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Alınması gereken 18,40 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubuyla kalan 1,25 TL harcın davalı şirketten alınarak hazineye irad kaydına,
6. Davacının yapmış olduğu 75,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, oybirliğiyle 22.06.2012 tarihinde karar verildi.