Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/18241 E. 2012/14160 K. 21.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/18241
KARAR NO : 2012/14160
KARAR TARİHİ : 21.06.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının işyerinde çalışan … ile ilişkisi olduğundan bahisle iş aktinin sona erdirildiğini, oysa davacının işyerinde depo sorumlusu olması nedeniyle işi gereği …’la telefon görüşmesi yaptığı, diğer çalışan forman ve şeflerle de telefon görüşmesi yaptığı, malzemeci olduğu için iletişim kurmak zorunda olduğunu iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini, müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı ile işyerinde çalışan … arasındaki ilişki nedeniyle iş aktinin sona erdirildiğini, evli olan …’ın ablası olduğunu söyleyen bir bayanın telefonla işyerini aradığını, işyeri sekreterini davacı olduğunu düşünerek hakaretler ettiğini, telefonu davacıya bağlamak istediğini ancak davacının kabul etmediğini, diğer çalışanlarında durumu bildiklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ile … arasındaki ilişkinin işyerinde olumsuzluklara neden olduğundan iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre; davacı ve işyerinde çalışan dava dışı … arasında bir gönül ilişkisi oduğu iddiasıyla iş akışının ve ortamının olumsuz şekilde etkilendiği gerekçesiyle iş sözleşmesi haklı sebep nedeniyle feshedilmiş ise de; tanık anlatımlarından her iki işçinin iş ilişkisi çerçevesinde görüştükleri ve davacı ile … arasında iş ortamının düzenini bozacak düzeyde herhangi bir hal ve tavır içinde olduklarına dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, sadece ikisi arasında ilişkileri olduğuna dair duyum aldıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca; davacının çalışmasına ilişkin işi aksattığını kanıtlayacak mahiyette işverence bir delil … sürülememiştir. Fesih geçerli nedene dayanmamaktadır. Davacını işe iade isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 147,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 21.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.